Multilingual Turkish Dictionary

French Turkish

French Turkish
APHRODISIAQUE : French Turkish

[le] şehvet uyandırıcı, afrodizyak

APHTE : French Turkish

[le] pamukçuk aphteuse

APHÉLIE : French Turkish

[le] günöte

APHÉRÈSE : French Turkish

[la] önses düşmesi

APICOLE : French Turkish

arıcılık+

APICULTEUR : French Turkish

[le] arıcı

APICULTURE : French Turkish

[la] arıcılık

APITOIEMENT : French Turkish

[le] acıma, merhamet

APITOYER : French Turkish

acındırmak

APLANIR : French Turkish

"düzleştirmek; düzeltmek, güçlükleri yenmek "

APLATIR : French Turkish

yassıltmak, yassılaştırmak

APLATISSEMENT : French Turkish

[le] yassılaşma, yassılaştırma

APLOMB : French Turkish

"[le] dikeylik, düşey çizgi; denge;serbest davranış, serbestlik "

APOCALYPSE : French Turkish

[le] kıyamet

APOCALYPTIQUE : French Turkish

anlaşılmaz, karanlık, feci

APOCOPE : French Turkish

[la] sonses düşmesi

APOCRYPHE : French Turkish

düzmece, uydurma

APODE : French Turkish

ayaksız

APODICTIQUE : French Turkish

"açık, söz götürmez; zorunlu (önerme)"

APOGÉE : French Turkish

"[le] yeröte;en yüksek aşama, doruk"

APOLITIQUE : French Turkish

siyaset dışı

APOLOGIE : French Turkish

[la] savunma

APOLOGUE : French Turkish

[le] öğütlü hikâye

APONÉVROSE : French Turkish

[la] kas zarı

(POINT DE) JONCTION : French Turkish

kavşak