Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
ABKEHR : German Turkish

l. (Abwendung) yüz cevirme; ayrilma
(Ver-zicht) vazgecme ^en l. (m. dem Besen) süpürge ile cikar-mak veya temizlemek; süpürmek
(abwenden) yüz cevirmek; sich ~ (von) l. baska tarafa dönmek; b-den yüz cevirmek
fig. vazgecmek

ABKETTEN : German Turkish

zincirleri cözmek

ABKLAPPERN : German Turkish

F bucak bucak aramak; allem edip kallem et-mek; aramadik yer birakmamak. Ich habe ganz Istanbul abgeklappert Istanbul kazan ben kepce. soundso viele Häuser ~ su kadar kapinin ipini cekmek; alles ~ ne altini birakmak ne üstünü; Er klapperte alle möglichen Ge-schäfte ab. Boy boy carsilara gitti

ABKLATSCH : German Turkish

m l. kopya, suret
(Klischee) klise, basmakalip
typ. tashih provasi
fig. ayna, timsal
fig. kötü taklit ^e^ l. typ. kalibini almak; kopyasini cikarmak; tashih provasi (ekmek (od. yapmak)
ined. islak bir bczle hafifce vurmak
(beim Tanz) ellerini cirparak bir cittin dansini durdurduktan sonra dami dansa davet etm

ABKLAUBEN : German Turkish

ayiklamak, toplamak, temizlemek

ABKLEMMEN : German Turkish

siki siki baglamak

ABKLINGELN : German Turkish

(Straßenbahn) vatmana hareket isaretini ver-mek

ABKLINGEN : German Turkish

l. (Ton, Geräusch) uzaklarda kaybolmak
ßg. azalmak, afiflemek; gittikce zail olm.; yavas yava§ din-mek

ABKLOPFEN : German Turkish

l. vurarak diisürmek
(Staub) vurarak tozunu cikarrnak
med. hastayi parmakla vücuduna vurarak veya aletle muayene etm.
(Dirigent) degnegini vurarak miizigi dinlendirmek

ABKLÄREN : German Turkish

l. süzmek, durultmak
ehem. tasfiye etm., temizlemek; abgeklärt l. (Wein usw.) berraklasmis
(P.) temkinli, agirbasli, vakarli, deryadil; gönül eri
(Ur-teil) makul

ABKNABBERN : German Turkish

l. bir parcasmi kemirmek
(Knochen) siyir-niak

ABKNALLEN : German Turkish

•" alcak(-casina) öldürmek

ABKNAPPEN : German Turkish

; abknapsen (j-rn et.) b-ni bsden mahrum etm

ABKNEIFEN : German Turkish

(tirnak, cimbiz, kerpcten v.s.ile) tutarak (ikar-inak

ABKNICKEN : German Turkish

ükerek kirmak

ABKNIPSEN : German Turkish

s. abkneifen

ABKNUTSCHEN : German Turkish

: sich ~ F kapismak (V); opüsmek;

ABKNÜPFEN : German Turkish

dügümünu cözcrek kaldirmak

ABKOCHEN : German Turkish

l. pisirmek, kaynatniak
a.mil. yemek pisirmek

ABKOMMANDIEREN : German Turkish

l. mit. ifraz etm.
bir ise, vazifeye tayin etm.
t inil. müfrez

ABKOMME : German Turkish

in l. evlät ve evladin evlädı; feri (pl. füru)
(des Propheten Mohammed) şerif, seyyit

ABKOMMEN : German Turkish

l. uzaklaşmak, ayrılmak, sapmak
(Sport) Start yapmak
(Brauch) yavaş yavaş zail olm., kalkmak, modasi geçmek
(vom Weg) yolunu şaşırmak, kaybetmek
(vom rechten Weg) fig. dogru yoldan ayrılmak
(vom Thema) sadet dışına çıkmak
(von e-r Ansicht) caymak; fikrini degistirmek
(von e-m Plan) bir projeden vazgeçmek; tornistan etm.
(vorn Boden) (Flugzeug) havalanmak Abkommen n uzlasma, an(t)lasma, itiläf, aranjman, antant, muahede, uylaşım, konvansiyon, mukavele, pakt, misak, kontrat, sözlesim; ein ~ treffen ahitlesmek; muahede akdetrnek; itiläf etmek

ABKOMMENSCHAFT : German Turkish

f l. zurriyet; eviät ve torunlar
(des Propheten Mohammed) a) (über seinen Enkel, Imarn Hasan) şerafet, şeriflik b) (über seinen Enkel, Imam Hüseyin) siyadet, seyyitlik

ABKONTERFEIEN : German Turkish

esim almak

ABKOPPELN : German Turkish

agim (kilickayisini; akiiplimam) cözmek