Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
ZÜHREVİ : Turkish Turkish

frengi ve belsoğukluğu gibi cinsel ilişkilerle bulaşan (hastalık)

ZÜHT : Turkish Turkish

dinin yasak ettiği şeylerden sakınıp, buyurduklarını yerine getirme, kendini aşırı derecede dine verme, °takva

ZÜHUL, -LÜ : Turkish Turkish

ış çokluğu ya da dalgınlık nedeniyle yanılma, geciktirme, °ihmal etme

ZUHUR : Turkish Turkish

ortaya çıkma, görünme, belirme, baş gösterme, meydana çıkma

ZUHUR ETMEK : Turkish Turkish

ortaya çıkmak, görünmek, belirmek

ZUHURAT, -TI : Turkish Turkish

gerçekleşeceği düşünülmeyen, hesapta olmayan, umulmadık, olağandışı olgular

ZUHURİ : Turkish Turkish

orta oyununda taklitçi

ZUHURİ KOLU : Turkish Turkish

ortaoyunu takımı

ZÜKÂM : Turkish Turkish

dumağı, ingin, °nezfe

ZÜL SAYMAK : Turkish Turkish

(bir olay ya da sözü) küçültücü, alçaltıcı, aşağılayıcı olarak değerlendirmek

ZÜL, -LLÜ : Turkish Turkish

alçalma, düşkünlük; ayıplanacak şey

ZULA : Turkish Turkish

kaçak ve yasak şeylerin saklandığı gizli yer

ZULA ETMEK : Turkish Turkish

çalmak, aşırmak

ZÜLFARİS, ZÜLFARUZ : Turkish Turkish

aklagillerden bir süs bitkisi ve bunun güzel kokulu, mor, beyaz renkli, saç lülesi görünüşünde olan kıvrıntılı çiçeği (phaseolus caracalla)

ZULMET, -Tİ : Turkish Turkish

karanlık

ZULMETME : Turkish Turkish

zulmetmek eylemi

ZULMETMEK : Turkish Turkish

eziyet etmek, işkence etmek

ZÜLÜF, -LFÜ : Turkish Turkish

şakaklardan sarkan saç lülesi

ZÜLÜF, -LFÜ : Turkish Turkish

sevgilinin saçı

ZÜLÜFÜ YÂRE DOKUNMAK : Turkish Turkish

hatırlı, güçlü bir kimseyi ya da yüksek bir orunu gücendirmek, daralmasına yol açmak

ZULÜM GÖRMEK : Turkish Turkish

haksızlığa uğramak, kendisine eziyet edilmek

ZULÜM, -LMÜ : Turkish Turkish

güçlü bir kimsenin yasaya ya da vicdana aykırı olarak başkasını uğrattığı kötü durum, kıyım, kıygı, acımasızlık, haksızlık, °cefa

ZUMA : Turkish Turkish

optik kaydırma

ZÜMRE : Turkish Turkish

topluluk, takım, °grup, °camia

ZÜMRE : Turkish Turkish

tür, cins