Multilingual Turkish Dictionary

Turkish To Turkish

Turkish To Turkish
(BİRİ) FENA OLMAK : Turkish Turkish

hasta gibi olmak, fenalaşmak

(BİRİ) FENA OLMAK : Turkish Turkish

çok üzülmek

(BİRİ) FİTİLİ ALMAK : Turkish Turkish

irdenbire telaşlanmak, kaygılanmak, öfkelenmek

(BİRİ) HAVA ALMAK : Turkish Turkish

açık havada gezmek

(BİRİ) HAVA ALMAK : Turkish Turkish

umduğunu bulamamak, hiçbir şey kazanmamak

(BİRİ) HAVASINI BULMAK : Turkish Turkish

keyiflenmek, neşelenmek

(BİRİ) İKİ PARALIK OLMAK : Turkish Turkish

değerini, saygınlığını, onurunu yitirmek

(BİRİ) ŞAŞKINA DÖNMEK : Turkish Turkish

eklenmedik bir durum karşısında şaşkınlaşmak

(BİRİ, BİRİYLE) ZIDDI GİTMEK : Turkish Turkish

irine karşı sürekli ters davranmak, isteklerinin tersini yapmak

(BİRİNDE) HOŞAFIN YAĞI KESİLMEK : Turkish Turkish

söyleyecek söz, verecek karşılık ya da yapacak bir şey bulamayacak bir duruma düşmek

(BİRİNDE) KALP OLMAMAK : Turkish Turkish

acıma duygusu olmamak

(BİRİNDE) ŞAFAK ATMAK : Turkish Turkish

irden önemli bir durumla karşı karşıya olduğunu anlamak

(BİRİNDE, BİR KİMSENİN) HAVASI OLMAK : Turkish Turkish

o kimseye benzemek, o kimseyi anımsatmak

(BİRİNDEN YA DA BİR ŞEYDEN) AŞAĞI KALIR YERİ ( YA DA YANI) YOK : Turkish Turkish

nitelikleri bakımından başkalarıyla karşılaştırıldığında eksiği olmayan, denk olan

(BİRİNDEN YA DA BİR ŞEYDEN) PAY BİÇMEK : Turkish Turkish

durumu bir kişi ya da bir şeyin durumu ile karşılaştırıp yargıya varmak

(BİRİNDEN) BUZ GİBİ SOĞUMAK : Turkish Turkish

irinden tiksinmek

(BİRİNDEN) KAN GİTMEK : Turkish Turkish

üyük aptesini yaparken kan gelmek

(BİRİNDEN) KAN GİTMEK : Turkish Turkish

(kadınlarda) aybaşı çok kanlı olmak

(BİRİNDEN) ŞEYTAN ELİNİ ÇEKMİŞ : Turkish Turkish

uygunsuz bir iş yapacak ya da kötülük düşünecek durumu olmayan çok yaşlı kimseler için kullanılır

(BİRİNDEN) TARAFA OLMAK ( YA DA ÇIKMAK) : Turkish Turkish

irinin görüş ve düşüncesini benimsemek, desteklemek

(BİRİNDEN) YAKA SİLKMEK : Turkish Turkish

ıkmak, usanmak

(BİRİNE BİR ŞEY) VIZ GELMEK : Turkish Turkish

pek önemsiz görünmek, aldırış etmemek

(BİRİNE GÖRE) HAVA HOŞ : Turkish Turkish

ir şeyin olmasıyla olmaması arasında fark yok

(BİRİNE KARŞI) CEPHE ALMAK : Turkish Turkish

hasım durumu takınmak, bir düşünceye karşı olmak, direnmek

(BİRİNE) ABAYI YAKMAK : Turkish Turkish

delicesine sevmek, tutulmak, âşık olmak