Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
PLÂSMAN : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca placement. Bu ticaret sözü dilimizde iki anlamda kullanılmaktadır. Bunlardan biri "parayı gelir getirici, taşınır veya taşınmaz bir mala yatırma, mevduat"tır. Kelimenin ikinci anlamı ise "millî ekonominin veya bir ticarî kuruluşun üretim veya hizmet gücünü artırıcı nitelikte olan aktif değerlerine yapılan yeni eklemeler"dir. Bu söz için Kurulumuz, yatırım kelimesini uygun bulmuştur. Örnek: Şirketin Yönetim Kurulunda yatırımların Doğu Anadolu'ya yönelik olarak artırılması kararı alındı

PLÂTFORM : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca plate-forme (yüksek yer; taşıtlarda sahanlık). Son zamanlarda daha çok "bir topluluğun veya toplulukların hareket alanı" anlamında kullanılmaktadır. Bu anlam için teklif ettiğimiz karşılık: alan. Örnek: Uluslar arası alanda başarı göstermek önemlidir

PODYUM : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca podium. "Atletizm yarışmalarında derece alan atletlerin veya giysileri sergilemek için mankenlerin çıktıkları merdivenli yüksekçe yer" anlamındaki bu söz için Kurulumuz, çıkmalık sözünü önermiştir. Örnek: Çıkmalıkların başarılı mankenlerinden Canan Mutluer iş kadını olmaya karar verdi

POLEMİK : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca polémique (kalem kavgası; kavgacı). Aslında "kalem kavgası" anlamına gelen, fakat son zamanlarda sözlü kavgalar için de kullanılan polemik için teklif ettiğimiz karşılıklar: kalem kavgası, söz dalaşı, dalaşma. Örnekler: Böylece gazetemiz yararsız kalem kavgalarını da önlemiş olmaktadır. Üzerinde ciddî olarak düşünülmesi gereken bunalımı, sonunda söz dalaşı (dalaşma) konusu hâline getirdiler

POLİGON : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca polygone. Bu kelime dilimizde matematikte "dörtten fazla açısı olan düz şekil" ve atıcılıkta "ateşli silâhlarla atış eğitimi yapılan yer" anlamlarına gelmektedir. Matematikte poligona karşılık olarak çokgen kelimesinin kullanımı yaygınlaşmıştır. Kurulumuz, bu sözün atıcılıkta atış alanı kelimesiyle karşılanması görüşünde birleşmiştir

POPÜLARİTE : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca popularité (halkça tutulma, sevilme). Teklif ettiğimiz karşılık: (halkça) tutulma. Örnek: Bir şöhretin halkça tutulması, onun şımarık tavırlarını eleştirmemize engel değildir

POPÜLER : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca populaire (halkın sevdiği; halka ait). Dilimizde daha çok "halk tarafından tutulan ve tanınan" anlamında kullanılan bu kelime için teklif ettiğimiz karşılıklar: (halkça) tutulan, (halkça) tutulmuş. Örnek: Şarkıcımız halkça tutulan (tutulmuş) pek çok parçaya imzasını attı

POPÜLİZM : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca populisme (halkçılık). Dilimizde hem "halkçılık", hem de anlam kötüleşmesine uğrayarak "halk yardakçılığı" karşılığında kullanılmaktadır. Bu kavramlar için dilimizde güzel karşılıklar zaten vardır: halkçılık, halk yardakçılığı, ucuz halkçılık. Örnekler: Halkçılık, yöneticilerin halkla doğrudan doğruya ilişki kurmasını gerektirir. "Herkese bir parmak bal" sunan halk yardakçılığı (ucuz halkçılık) bugünlerde pek tutuluyor

POPÜLÂSYON : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca population. “Nüfus, topluluk, bir bölgede belirli bir türden bireylerin toplamı” anlamlarındaki bu kelimeye karşılık olarak Kurulumuz, dilimizde zaten var olan nüfus sözünü benimsemiştir. Son zamanlarda hayvan, bitki, leylek popülâsyonu şeklindeki kullanımlar yaygınlaşmıştır. Bu kullanışlarda ise varlık denilmesi uygun olur. Örnek: Yetkililer, Ankara’nın son leylek varlığının bulunduğu çiftliğin giderek artan sanayi, ulaşım ve konut baskısı ile karşı karşıya kaldığına dikkat çektiler

PORTFÖY : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca porte (taşıyan), feuille (yaprak, kâğıt). Bu kelimenin karşılıkları dilimizde zaten vardır: cüzdan, para cüzdanı, para çantası

POSTÜLÂT : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Lâtince postulatum. Mantık ve matematik alanında kullanılan bu söz, bir bilimin kuruluşunda temel görevi görmekle birlikte aksiyondan daha az olan ve tanımlanmayan ilkel gerçek olarak tanımlanmaktadır. Bu söz için Kurulumuz, ön doğru kelimesini önermektedir. Örnek: Hangi partiden, hangi siyasî görüşten, hangi dinden veya mezhepten olursa olsun, değişmez ön doğru olarak bütün insanlarımızın Türkiye'yi sevmek dürtüsünden yola çıktığı konusunda kuşku duymayız

POTPURİ : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca pot (çömlek; kap; testi) + pourri (çürümüş; çözülmeye, dağılmaya başlamış). Pot-pourri (çeşitli et ve sebzelerden yapılan bir yahni türü; her parçası bir başka yerden alınmış müzik). Son anlamıyla dilimizde bir süreden beri kullanılan potpuri için teklif ettiğimiz karşılık: karmaca. Örnek: Rumen orkestrası Balkan ülkeleri folklorundan bir karmaca çalıyordu

POZİSYON : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca position (durum; yer, konum). "Oyuncuların alandaki yeri veya sayı yapabilecek durumda olması" anlamında kullanılan bu söz için teklif edilen karşılık: durum. Örnek: Takımımız, iki defa gol durumuna girdiyse de bu durumları değerlendiremedi

POŞET : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca pochette (ceketin üst sol cebi; küçük paket). Dilimizde naylon torba ve hazır çay paketi için kullanılmaktadır. Teklif ettiğimiz karşılık: torba. Örnek: Şu yiyecekleri torbaya koyar mısınız? Poşet çay için: torba çay

PRATİSYEN : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fr. praticien. Dilimizde “belirli bir dalda uzmanlaşmamış, her çeşit hastalığa bakan doktor” anlamıyla tıp alanında kullanılan bu kelime için Kurulumuz düz hekim karşılığını teklif etmektedir. Örnek: Düz hekimler, sağlık ocakları ve diğer kuruluşlarda mesleklerini gerçek anlamda yapamamaktan şikâyetçi olduklarını belirttiler

PREFABRİK : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca préfabriqué. “Parçaları önceden hazırlanıp, konulacağı yerde bir bütün oluşturan, kurma” anlamında dilimizde kullanılan bu kelime için Kurulumuz da kurma karşılığını benimsemektedir

PRES : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca presse (baskı makinesi; sıkma makinesi; basın; yoğun iş). Spor terimi olarak, bir takımın karşı kaleye akını sırasında uygulanan yakın savunma ve baskı. Teklif ettiğimiz karşılık: baskı. Örnek: Her iki takım da iyi baskı uyguladıkları için oyun bir hayli kilitlendi

PRESTİJ : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca prestige (itibar, güvenilir olma, saygınlık). Bu kavramın karşılıkları dilimizde vardır: saygınlık, itibar. Örnek: Tuhaf davranışları yüzünden saygınlığını (itibarını) kaybetti

PREZANTABL : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca présentable (sunulabilir, gösterilebilir, gösterişli). Dilimizde "sunulmaya, göstermeye değer, eli yüzü düzgün" anlamlarında kullanılan bu kelime için aynı anlatımlardan faydalanılabilir: eli yüzü düzgün, gösterişli. Örnek: Eli yüzü düzgün (gösterişli) adayların şansı daha fazla

PREZANTASYON : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca présentation (sunuş, takdim; gösterme; görünüş; tanıştırma). Görüldüğü gibi dilimizde bu kavramın bütün anlamlarını verecek karşılıklar vardır: sunma, sunuş, gösterme; tanıştırma. Örnek: Konuyu sunuşunuz çok güzel oldu

PREZANTE ETMEK : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca présenter (sunmak; sergilemek; açıklamak; tanıtmak). Bu kavramın karşılıkları dilimizde zaten vardır: tanıtmak, sunmak. Örnekler: Önce size kendimi tanıtayım. Düşüncelerini sunmayı çok iyi biliyor

PRİNTER : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

İngilizce printer. Bilgisayar alanında kullanılan bu makine için Kurulumuz, yazıcı sözünün uygun bir karşılık olduğunda birleşmiştir. Örnek: Şirket, 15 Nisan-30 Mayıs tarihleri arasında düzenlediği kampanyada bin iki yüz bilgisayar ve yazıcı sattı

PRODÜKSİYON : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca production (gösterme, ortaya koyma; oluşum; ürün; üretim; yapım). Dilimizde daha çok sinema ve televizyon terimi olarak kullanılan bu kelime için güzel bir karşılık daha önce teklif edilmiştir: yapım. Örnek: Filmin yapımı için harcanan para milyarları aştı

PRODÜKTÖR : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca producteur. Karşılığı: yapımcı. Örnek: Sanatçı filmin hem yönetmenliğini, hem yapımcılığını üstlendi

PROFİL : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca profil (yandan görünüş, insan yüzünün yandan görünüşü). Teklif ettiğimiz karşılıklar: görünüş, görüntü. Örnekler: Başbakanlar, deneyimli, ülkenin görüntüsü sayılabilecek çeşitli kişilerle ilgi kurar. Otomobil şirketleri görünüş araştırmasına önem verir