LALA
LALA : Arin Turkish Etimology Dictionary
lala pitik: çatra patra: yalan yalnış.
ingilizcəni çala patra qonuşur.
çöl lalası: gəlincik. qızalaq. çayırda bitən qızıl qırmızı çiçək.
çöl lalası: gəlincik. qızalaq. çayırda bitən qızıl qırmızı çiçək
LALA : Arin Turkish Etimology Dictionary
alala. lalə. gəlinalı. gəlincək. gəlingülü. gəlincik çiçəyi. gəlinəli. gəlinciğəri. küpqıran. qızalaq. gülgülü. gülgülüm. küpəpartladan. qabqıran. qabsındıran
LALA : Turuz Dictionary
ala < al (> yal. yalav. alav. alov)¶-dağ dabanın lala almışdı yazın. (dabanın: ətəyin). ¶¶
dəvə lalası: narınc boyalı lala
LALA : Turuz Dictionary
alala. lalə. qızalaq.qızqaldaq
LALA : Turuz Dictionary
ala < al (> yal. yalav. alav. alov)¶-dağ dabanın lala almışdı yazın. (dabanın: ətəyin). ¶¶
dəvə lalası: narınc boyalı lala
LALA : Turuz Dictionary
alala. lalə. qızalaq.qızqaldaq
"LALA" IN Other Languages
LALA : Turkish Turkish
çocuğun bakım, eğitim ve öğretimiyle görevli kimse
LALA : Turkish Turkish
şehzadelerin özel eğitmenleri
LALA : Turkish Turkish
padişahların vezirlerine seslenirken kullandıkları san
LALA : Turkish Risale
f. Osmanlı İmparatorluğu zamanında sadrazamlar hakkında "Atabek" karşılığı olarak kullanılan bir tâbir olduğu gibi, şehzâdelerin mürebbilerine de bu ad verilirdi. * Saraya alınan acemilerin terbiyesine memur edilenler. * Eskiden büyük memurlarla zenginler de çocuklarının terbiyesine bakmak üzere "lâla" istihdam ederlerdi. Lâla, görünüşte hizmetkâr vaziyetde idiyse de, terbiyesi kendisine havale olunan çocuğa karşı âmir yerinde bulunur; esasen yaşlı ve kâmil insanlardan seçildikleri için çocuklar da kendisine bir mürebbi, bir hoca gibi tâzim ve hürmet ederlerdi
LALA : Ottoman Turkish
"f. Osmanlı İmparatorluğu zamanında sadrazamlar hakkında ""Atabek"" karşılığı olarak kullanılan bir tâbir olduğu gibi, şehzâdelerin mürebbilerine de bu ad verilirdi. * Saraya alınan acemilerin terbiyesine memur edilenler. * Eskiden büyük memurlarla zenginler de çocuklarının terbiyesine bakmak üzere ""lâla"" istihdam ederlerdi. Lâla, görünüşte hizmetkâr vaziyetde idiyse de, terbiyesi kendisine havale olunan çocuğa karşı âmir yerinde bulunur; esasen yaşlı ve kâmil insanlardan seçildikleri için çocuklar da kendisine bir mürebbi, bir hoca gibi tâzim ve hürmet ederlerdi."
LALA : Turkish French
mentor [le]
LALA : English Turkish
n. (Argo) tuvalet