Multilingual Turkish Dictionary

FAULKNER WİLLİAM CUTBERT

FAULKNER WİLLİAM CUTBERT : Turkish Turkish Encyclopedic

Köklü bir Güneyli aileden olan ve Amerikan İç Savaşı'nın anılarından bir hayli etkilenen bir posta memuru, yıllar sonra ünlü bir yazar olarak 1949 Nobel Edebiyat Ödülü'nü alacaktı. Faulkner, çok sayıda yapıt verdi; yapıtları bir çaresizliğe karşı çare anlayışının (zaman soyağacıyla geçen güçsüzlük, cinayet) ve Yoknapatawpha Kontluğu2nun tasvirinde olduğu gibi, bir bütünleşme çabasında karkaşa izlenimi oluşturmak için bilgece kurulmuş bir anlatının eklenmesidir. Belli bir yazma sanatı kuramının dışında ve üç kaynağı (imgelem-gözlem-deneyim) temel alarak yazarın ortaya koyduğu biçimsel özgünlük tartışılmaz bir gerçektir; bakış açısı ve zaman oyununda gösterdiği ustalık, simgesel sistematik, kişileri kötünün gerçekliğinde farklılaştırmak için söylemsel farklılıkları oluşturma. "Ses ve Öfke" de Quentin adlı kişinin yaptığı "Güney'den kurtulmalıyız, geçmişin yarası kaanmaz" saptaması, yapıtın sürekliliğini ve sınırlanışını belirler. Faulkner, daha sonra birbiri ardı sıra şu kitapları yazdı; Soldier's Pay (1926), Mosquitoes (1927), Ses ve Öfke (Tehe Sound and the Fury, 1929), Sartoris (1929), Döşeğimde Ölürken (As I LAy Dying, 1930), Sığınak (Sanctuary, 1932), Ağustos Işığı (Light in Agust, 1932) Dr. Martino and Other Stories (1934), Pylon (1935), Absolon! Absolon! (1936), The Unvanquished (1938), The Wild Palms (1939), Intruder in the Dust (1948), Duman (Kinght's Gambit, 1949), Requiem for a Nun (1951, Camus bu yapıtın uyarlamasını yaptı), A Fabnle (1962). Faulkner'in düş dünyası hem Hıristiyan, hem Amerikan, hem de Güneyli'dir. Genellikle yaptılarında rastlanan saflığa karşı sapkın tutumu buna bağlanabilir.Faulkner, Steinbeck, Hemingway, Cadwel gibi çağdaşlarıyla karşılaştırılırsa, daha yoğun, güç okunabilen ama daha rafine bir yazar olduğu ortaya çıkar.*