Multilingual Turkish Dictionary

Turkish To Turkish

Turkish To Turkish
SİFAR : Ottoman Turkish

Deveye burunduruk yapılan demir. * Sefer. Islâh, düzeltme. * Misafirlik

SİFARE : Ottoman Turkish

Habercilik

SİFF : Ottoman Turkish

Kuru deri

SİFLE : Ottoman Turkish

Adi, alçak, zelil, terbiyesiz

SİFLEKÂM : Ottoman Turkish

f. Adi kişilerin işine yarayan

SİFLEPERVER : Ottoman Turkish

f. Alçak ve âdi kimseleri koruyan ve kullanan

SİFR : Ottoman Turkish

Yazılmış nesne, mektup

SİFSİR : Ottoman Turkish

(C.: Sefâsir-Sefâsire) Simsar. Bir şeyi alıp satan. * Zarif, zerâfetli. * Hizmetçi, hâdim. * Tabi, itaat eden, uyan

SİGA : Ottoman Turkish

Gr: Fiilin tasrifinden (çekiminden) meydana gelen çeşitli şekillerden her biri. Kip

SİGA : Ottoman Turkish

kip, fiil çekim şekli

SİGA-İ MÜBÂLAĞA : Ottoman Turkish

Bir şeyin pek çok, pek büyük, pek ileri olduğunu gösteren kelime hâli. Fiilin mübâlağalı çekimi. Hallâk, Rezzak, Kahhar, Rauf gibi. (Bak: Mübâlağa)

SİGAL : Ottoman Turkish

f. Düşünce, fikir. * Kuruntu, endişe

SİGALİŞ : Ottoman Turkish

f. Düşünüş, kuruş

SİGAR : Ottoman Turkish

(Bak: Sıgar)

SİGAR Ü KİBAR : Ottoman Turkish

Küçükler ve büyükler

SİH : Ottoman Turkish

f. Demir şiş. * Kebap şişi

SİHAB : Ottoman Turkish

Miskten ve karanfilden yapılan gerdanlık

SİHAE : Ottoman Turkish

(C.: Sihâ-Eshiye) Nâme bağı

SİHAM : Ottoman Turkish

(Sehm. C.) Oklar. * Sehimler, hisseler

SİHAM-I KAZA : Ottoman Turkish

Kaza okları. * Şâir Nefi'nin eserinin ismidir

SİHAN : Ottoman Turkish

Kalınlık. * İçi boş zarf. * Soba borusu gibi bir şeyin kalınlığı. * Sımsıkı madde

SİHİR : Ottoman Turkish

üyü

SİHİR-ÂMİZ : Ottoman Turkish

f. Sihir gibi tesir eden, büyüleyici

SİHİRBAZ : Ottoman Turkish

üyücü

SİHİRBÂZ : Ottoman Turkish

Büyü yapan, büyücü. Sâhir, neffase