Multilingual Turkish Dictionary

Turkish To Turkish

Turkish To Turkish
SKORBOARD : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

İngilizce score + board (tahta). Takımların kazandığı sayıları gösteren tabelâ. Teklif edilen karşılıklar: sayı göstergesi, sayı levhası. Örnek: Şu anda sayı göstergesine (levhasına) bakıyoruz; durum:

SLOGAN : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

İskoçyalı bir klanın savaş narası olan "gaelce slaugh-ghairm" sözlerinden çıkmış olan slogan, bugün "kısa ve çarpıcı propaganda sözü" anlamında kullanılmaktadır. Bu kavram için, Oğuz Kağan Destanı'nda "savaş narası", bugünkü Kırgız Türkçesinde ise tam olarak slogan karşılığında kullanılan bir sözü teklif ediyoruz: uran. Örnekler: Lise ve dengi okullar arasında sigaraya karşı uran yarışması düzenlendi. Meydanda toplananlar Kıbrıs lehinde çeşitli uranlar attılar

SMAÇ : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

İngilizce smash. "Voleybol, tenis, masa tenisi, hentbol gibi oyunlarda, rakip alana veya kaleye indirilmek suretiyle topa yüksekten, sertçe ve dik bir biçimde vurma" anlamında olan bu söze karşılık olarak Kurulumuz, çivileme ve küt inme sözlerinin uygun olduğu görüşündedir. Örnek: Takıma yeni alınan oyuncu, mükemmel çivilemeleri (küt inmeleri) ile dikkat çekti

SNEAK PREVİEW : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

İngilizce sneak (sinsice hareket etmek) + preview (gelecek programdan gösterilen parçalar). Bir sinemacılık terimi olarak dilimizde yeni yeni kullanılmaya başlanan bu söz, “yeni çekilmiş bir filmin gösterime girmeden önce az sayıda seçilmiş bir seyirci grubuna izlettirilmesi” anlamına gelmektedir. Kurulumuz sneak preview için ön izleme karşılığını önermektedir. Örnek: 15 Ağustos’ta düzenlenen ön izlemede “Bridget Jones’un Günlüğü” Cinemail Kulübü davetlilerine gösterildi

SNEAKER : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

İngilizce (altı lâstik tenis pabucu). Dilimizde spor ayakkabı anlamıyla son yıllarda yaygınlaşan bu kelime için Kurulumuz, Anadolu’da halk dilinde kullanılan lâstik çedik karşılığını önermektedir. Örnek: Derimod yine harikaları ayaklarınıza getirdi. Özellikle rengârenk lâstik çedikler çok satılıyor

SNOP : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

İngilizceden dilimize giren bu kelime Türkçe Sözlük’te "seçkin görünmek için, bazı çevrelerdeki düşünceleri benimseyen, hayranlık duyan ve onlar gibi davranmaya özenen (kimse), züppe" şeklinde tanımlanmaktadır. Kurulumuz, bu kelime için dilimizde kullanılmakta olan züppe karşılığının uygun olduğu görüşündedir

SOFİSTİKE : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca sophistiqué (karıştırılmış, hileli; yapmacıklı; teknolojide çok gelişmiş, ileri)

SOLÂRYUM : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca solarium. Lâtinceden Fran-sızcaya geçmiş olan bu kelime "hastalıkların güneş ışınlarıyla tedavi edildiği yer" anlamındadır. Kurulumuz bunun için güneş odası sözünü önermektedir. Örnek: Açık ve kapalı yüzme havuzları, tenis kortları ve güneş odası ile

SORTİ : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca sortie (çıkış). Son zamanlarda özellikle uçakların bir yeri bombalamak üzere alandan çıkışları için kullanılmaktadır. Teklif ettiğimiz karşılık: çıkış

SORTİ YAPMAK : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Sorti sözü daha çok "yapmak" fiiliyle birlikte kullanılmaktadır. Teklif ettiğimiz karşılık: çıkış yapmak. Örnek: Hava kuvvetlerimize ait uçaklar bugün altı çıkış yaptı

SPEKÜLÂSYON : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca spéculation. (felsefede tasavvur; soyut ve anlaşılmaz düşünce; vurgunculuk). "Soyut ve anlaşılmaz düşünce, konuyu saptırarak boş konuşma" anlamı için teklif ettiğimiz karşılık: düşüntü. Örnek: Bu konudaki düşüntülerden artık herkes bıktı

SPEKÜLÂTİF : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca spéculatif. Ticarî anlam için karşılığı: havadan, açıktan. Örnek: Dövizdeki açıktan (havadan) artışların işe yaramadığı görüldü

SPEKÜLÂTÖR : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca spéculateur. Karşılığı: vurguncu. Örnek: Düşük fiyattan topladığı hisseleri yüksek fiyattan satan vurguncu köşeyi dönüyor

SPESİFİK : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca spécifique. (özgü, kendine has; özel, hususî). Teklif ettiğimiz karşılıklar: çok özel, özellikli. Örnek: Eski para koleksiyonculuğu ve alım satımı çok özel (özellikli) bir konu

SPESİYAL : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca spécial. (olağanüstü; seçkin; özel). Son zamanlarda dilimizde bu kelime "özel, kendine özgü" anlamlarında kullanılmaktadır. Biz de aynı karşılıkları teklif ediyoruz: özel, kendine özgü. Örnek: Bu alışveriş yerinin özel (kendine özgü) bir havası var

SPESİYALİTE : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca spécialité. (özellik; uzmanlık). Son zamanlarda bu söz, "lokantalardaki özel yemek" anlamında kullanılmaktadır. Bu anlam için teklifimiz: özel yemek. Örnek: Lokantamızın bugünkü özel yemeği hünkârbeğendidir

SPONSOR : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

İngilizce sponsor (kefil; vaftiz babası; manevî baba). Dilimizde bir işi, bir faaliyeti, bir programı destekleyen şirket veya kişi anlamında kullanılmaktadır. Bu anlam için teklif ettiğimiz karşılık: destekleyici. Örnek: Destekleyici kuruluşlar kitapların yayımlanmasını kolaylaştırıyor. "Sponsorluğu ile" ifadesi için desteğiyle kelimesi kullanılmalıdır. Örnek: Geçen haftaki karşılaşmalar, büyük kuruluşların desteğiyle yapıldı

SPONTANE : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca spontané. Dilimizde daha çok "kendiliğinden olan, kendiliğinden oluşan veya anında yapılan" anlamında kullanılan bu kelimenin yerine Kurulumuz, kendiliğinden sözünü önermektedir. Bu kelimeyle birlikte gelmek, olmak veya uygun bir fiil (kendiliğinden gelmek, kendiliğinden olmak) kullanılabilir. Örnek: Benim için sunuculukta "merhaba"dan sonrası kendiliğinden gelir

SPOT : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

İngilizce spot (yer; benek, nokta; ayıp; projektör ışığı; peşin). Basın yayın organlarında son zamanlarda peşin piyasayı anlatmak üzere kullanılan spot için dilimizde zaten karşılık vardır: peşin. Örnek: Bugünkü peşin piyasa değerleri, hâlâ Ekim fiyatları seviyesinde

SPREAD : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

İngilizceden bir ekonomi terimi olarak dilimize giren bu kelime "mevduat faizleriyle kredi faizleri arasında meydana gelen fark" şeklinde tanımlanır. Bir başka anlamıyla borsada alım ve satım fiyatları arasındaki farktır. Bu fark bir kıymetli evrakın değeri ile piyasa fiyatı arasında da olabilir. Kurulumuz, bu söz için doğrudan fark karşılığının kullanılmasını önermektedir. Tütünbank Bülteni’nden aldığımız şu cümle bir tanım niteliğindedir: Spread döviz-efektif alım ve satım fiyatları arasında oluşan farktır. (Sayı: 5, 1996) Bu cümle, "Döviz efektif alım ve satım fiyatları arasında oluşan duruma fark denir." biçiminde ifade edilebilir

SPRİNT : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

İngilizce sprint. Atletizmde "kısa mesafeli sür’at koşusu" demek olan bu kelime için Kurulumuz, kısa koşu sözünün uygun bir karşılık olduğunu belirtmektedir. Bu sözün sprinter biçiminde bir de türevi vardır. Kısa mesafe koşucusu anlamına gelen bu söz için de önerimiz kısa koşucu'dur. Örnekler: Kilosu uygun olan atlet bu kısa koşuda kazanır. Dünyanın en ünlü kısa koşucusu olan Carl Lewis, Barcelona Olimpiyatlarında yüz metreyi koşamayacak

SQUASH : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

İngilizcedeki özgün imlâsıyla dilimizde kullanılmaya başlanan bu söz bir spor terimidir. “Özel bir odada tek veya çift kişiyle oynanan, topu bir raketle duvardaki belirli bölgeye atıp, dönüşte çizgilerle belirlenmiş oyun alanına düşürme esasına dayanan bir oyun” anlamındaki bu sözün yerine Kurulumuz, duvar topu tamlamasının kullanılmasını önermektedir. Örnek: Bankanın üstün teknolojiyle donatılmış spor alanında duvar topu oynama imkânı da var

STABİLİZASYON : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca stabilisation (dengeleme; sağlamlaştırma; süreklileştirme). Bu söz için teklif ettiğimiz karşılıklar: istikrar, oturmuşluk, sabitlik. Örnek: Türkiye son zamanlardaki uygulamalarla belli bir istikrarı (oturmuşluğu, sabitliği) yakaladı

STAND-BY : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

İngilizce (yedekte bulunan). "İstikrar programı uygulamakta olan ülkelere IMF'nin bu programı desteklemek üzere, belli şartlara bağlı olarak verdiği kredi" anlamında kullanılan stand-by için uygun bulduğumuz karşılık: destek. Örnek: Destek anlaşmasının yürürlüğe girmesinden sonra IMF, anlaşmadaki şartların uygulanıp uygulanmadığını denetleyecek

STAND-UP : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

İngilizce orijinal imlâsıyla Türkçeye giren bu kelime “ayakta durmak, ayağa kalkmak” anlamlarındadır. Dilimizde son dönemlerde stand-up komedyenler şeklindeki kullanışıyla yaygınlaşan bu kelimeye Kurulumuz, sözçatar karşılığını teklif etmektedir. Örnek: Sözçatarlar Türkiye’de konu sıkıntısı çekmiyorlar