Multilingual Turkish Dictionary

Turkish To Turkish

Turkish To Turkish
(BİR ŞEYİN) HASTASI OLMAK : Turkish Turkish

ir şeye çok düşkün olmak

(BİR ŞEYİN) İÇİNE SIÇMAK : Turkish Turkish

ozup berbat etmek

(BİR ŞEYİN) KANINI EMMEK : Turkish Turkish

insafsızca sömürmek

(BİR ŞEYİN) KAYMAKINI ALMAK : Turkish Turkish

ir şeyin en büyük payını, kârını ele geçirmek

(BİR ŞEYİN) KEFARETİNİ ÖDEMEK : Turkish Turkish

cezasını çekmek

(BİR ŞEYİN) KEYFİNİ ÇIKARMAK : Turkish Turkish

ir şeyden iyice tat almak

(BİR ŞEYİN) KITLIKINA KIRAN GİRMEK : Turkish Turkish

hiç bulunmaz olmak

(BİR ŞEYİN) KÜNHÜNE VARMAK : Turkish Turkish

ir şeyin özünü, aslını anlamak

(BİR ŞEYİN) LAFINI ETMEK : Turkish Turkish

onun üzerine konuşmak

(BİR ŞEYİN) LAKIRDISINI ETMEK : Turkish Turkish

hakkında konuşmak

(BİR ŞEYİN) MUHASEBESİNİ YAPMAK : Turkish Turkish

ir şeyin olumlu ya da olumsuz yönlerini gözden geçirerek bir yargıya varmak

(BİR ŞEYİN) ÖNÜNÜ ALMAK : Turkish Turkish

önlemek

(BİR ŞEYİN) ÖRNEKİNİ ALMAK : Turkish Turkish

içimini çizmek

(BİR ŞEYİN) ÖRNEKİNİ ÇIKARMAK : Turkish Turkish

tıpkısını yapmak

(BİR ŞEYİN) POSA SINI ÇIKARMAK : Turkish Turkish

sonuna kadar sömürmek

(BİR ŞEYİN) POSA SINI ÇIKARMAK : Turkish Turkish

irini çok dövmek

(BİR ŞEYİN) RAĞMINA : Turkish Turkish

"bir şeye karşı terslik olsun diye, inadına" anlamıyla kullanılır

(BİR ŞEYİN) ŞEREFİNE İÇMEK : Turkish Turkish

mutlu bir olay ya da durumu kutlamak amacıyla içki içmek

(BİR ŞEYİN) ÜSTÜNE BİR BARDAK (SOĞUK) SU İÇMEK : Turkish Turkish

o işten umudunu kesmek, o işin olacağına inanmamak, o işten vazgeçmek

(BİR ŞEYİN) ÜSTÜNE GELMEK : Turkish Turkish

ir şey yapılırken ya da konuşulurken çıkagelmek

(BİR ŞEYİN) ÜSTÜNE TİTREMEK : Turkish Turkish

çok sevgi, özen göstermek

(BİR ŞEYİN) ÜSTÜNE ÜSTÜNE GİTMEK : Turkish Turkish

çekinmeden, sonucu tehlikeli olabilecek bir şeyle sürekli uğraşmak, yılmamak

(BİR ŞEYİN) YANINDAN BİLE GEÇMEMİŞ : Turkish Turkish

o şeyle hiçbir ilgisi yok, hiç benzemez

(BİR ŞEYİN) YERİNİ TUTMAK : Turkish Turkish

ulunmayan bir nesnenin yerini almak, onu aratmamak

(BİR ŞEYİN) YERİNİ TUTMAK : Turkish Turkish

görevinden ayrılan birinin yaptığı işi yapabilmek