Multilingual Turkish Dictionary

SADETTİN KAPLAN

SADETTİN KAPLAN : Turkish Turkish Antoloji

ÇIĞLIKcinnet hesaplarında çarmıha gerin beniikrarında yol bulmaz karanlık hüviyetimkentin meydanlarına apansız serin beni-çoluk çocuk görmesin çağın çoban faresi-katlinden sual olmaz garip bir cinayetim...duydunuz mu
camlarda ölü bir kadın başıçılgın kahkahalarla yarasını sarıyorsavrulan temmuzlarda iki örgü saçlarıgünahlara uzanmış çeliğin ciğerineneveser makamında tabutunu arıyor...gece- bir çığlık olup kalmıştır ikiye birarabesk şarkılarda namus uğruna yetimbir de yağmur hafiften yorgun pencerelerdeuzunyol şoförünün sabrında gül büyütürgelir sonra harami gözlerini götürür-benim bu devran içre bak budur şikâyetim-neden bütün hayatımız ısmarlama bir şiirve neden leylâk rengi bir hüzün memleketim...bizimkisi bir sevdâya geçmiş günler aramaksaçlarımın ucunda bağımsız siyah bir gülkatli vacip ömürlere merhabalar sunuyoroysa sınır boylarında alevden üç-beş yaprakiçin için hasretin kıblesinde yanıyorbiraz ıhlamur kasrı üstüne biraz toprak...gözlerin neden ıslak bir meydan saatindeinkârı sevmiyorum hayır hiç sevmiyorumbu iklimde biraz daha yaşamaksa niyetimsana yelkenlerini bırak gel demiyorumçünkü med-cezir vakti ne olur allah bilirkahve köşelerinde neveser şahsiyetimorda taşkent sabahı burda kırgın uçurum...cehennem telâşının eflâtun kırbacındaitibar hükmündeki zulümlere düşmüşsüntrenler mütevekkil geceler devşirirkenerzincan yollarında muavin koltuğundaahrete selâm verip ne güzel büyümüşsün...ve çünkü leylâ artık leylâ değirmenleriüstü biraz muhacir altı hepten göçebekalbim ağıt gecesi
ambulans sirenlerigeriye çekmek için devrilen trenlerisaklambaç oynuyorlar ama benim hep ebeben sizi çok görmüştüm
isminiz neydi- sobebizim çağımız gülüm neden böyle göçebe