Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
CAROLYN : English Turkish

n. bir kadın adı

CAROLYN BESSETTE KENNEDY : English Turkish

n. (
1999) ABD'li bir reklamcı, John F. Kennedy Jr.'ın karısı (uçakları Atlantik Okyanusu'na çakıldığında John F. Kennedy ve kız kardeşi Lauren ile birlikte öldü)

CAROM : English Turkish

n. karambol (bilardo), karambol yapmak, çarparak geri tepmek

CAROTENE : English Turkish

n. karoten, bazı bitkilerde bulunan ve vücut tarafından A vitaminine dönüştürülen hidrokarbon

CAROTENOID : English Turkish

n. karetenoid, karotene benzeyen ve bitki ve hayvanlarda bulunan her tür sarı ve kırmızı pigment

CAROTID : English Turkish

n. karotis [anat.], şahdamar

CAROTID : English Turkish

adj. şahdamarlar ile ilgili

CAROTID ARTERY : English Turkish

n. şahdamarı

CAROTIDAL : English Turkish

adj. şahdamar arterleri ile alakalı (kanı kafaya taşıyan iki büyük arterin her biri)

CAROTIN : English Turkish

n. karotin, karaciğer tarafından A vitaminine dönüştürülen karbonhidrat

CAROTINOID : English Turkish

n. karotinoid, bitki ve hayvanlarda bulunan sarı veya kırmızı pigment

CAROUSAL : English Turkish

n. alem, cümbüş, içki alemi

CAROUSE : English Turkish

v. içki alemi yapmak, içki içmek, kafayı çekmek

CAROUSEL : English Turkish

n. atlıkarınca

CAROUSER : English Turkish

n. ağır içici, çok fazla içen, çok fazla içen kimse; çılgın bir şarhoş gibi hareket eden kimse

CAROUSINGLY : English Turkish

adv. çılgın gibi içmiş bir halde; sarhoş, alkollü bir şekilde

CARP : English Turkish

n. sazan

CARP : English Turkish

v. eleştirmek, kusur bulmak, beğenmemek, mızmızlanmak

CARPACCIO : English Turkish

n. ince şekilde dilimlenen ve soslanarak servis edilen İtalyan hors d'oeuvre az pişmiş biftek veya balık yemeği

CARPAL : English Turkish

adj. bilek ile ilgili (el)

CARPAL TUNNEL : English Turkish

n. karpal tüneli, el ve parmakların bükülme hareketlerini yaptıran kasların tendonlarının geçtiği bilekteki geçit

CARPAL TUNNEL SYNDROME : English Turkish

karpal tüneli sendromu, genellikle çok fazla daktilo yazmaktan kaynaklanan genellikle korunulabilen veya egzersiz ve iltahap giderici ilaçlarla tedavi edilebilen bilekteki sinir yolu hasarı

CARPALE : English Turkish

n. bilek kemiklerinin her biri (Anatomi)

CARPATHIAN : English Turkish

n. Karpatlar, Karpat Dağları, orta ve doğu Avrupa'da bir dağ sırası

CARPATHIAN : English Turkish

adj. Karpat Dağları ile alakalı