Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
CESARIAN : English Turkish

adj. sezaryen doğumla ilgili, sezaryen doğumuna özgü; Sezar veya Sezarlar (antik Roma imparatorları) ile ilgili ya da Sezar veya Sezarlara özgü

CESIUM : English Turkish

n. (Cs) nadir bulunan metalik element (Kimya)

CESS : English Turkish

n. yerel taksi (İrlanda'da); şans (İrlanda Argosu)

CESS : English Turkish

v. vergilendirmek; değer biçmek; ihmal etmek

CESSATION : English Turkish

n. durma, kesilme; ara, fasıla

CESSATION OF ARMS : English Turkish

n. ateşkes, mütareke, faaliyetin duraksaması (geçici veya kalıcı olarak)

CESSATION OF HOSTILITIES : English Turkish

düşmanlıklara son verme, düşmanca hareketleri durdurma, çatışmayı kesme

CESSATION OF LABOR : English Turkish

çalışmanın durması, işin durması

CESSATION OF NEGOTIATIONS : English Turkish

müzakerelere ara verme, tartışmayı kesme, bağlantıyı koparma, görüşmeleri dondurma

CESSION : English Turkish

n. terk, vazgeçme, çekilme, devretme, devir

CESSION OF RIGHT : English Turkish

hakkından feragat, haklı iddaasından vazgeçme

CESSIONARY : English Turkish

adj. bir bölge veya varlığın verilmesi yada ondan vazgeçilmesi ile alakalı; devredilen yada vazgeçilen bir şeyle alakalı (servetin, malın)

CESSPIT : English Turkish

n. çöp çukuru, lağım çukuru, fosseptik

CESSPOOL : English Turkish

n. lağım çukuru, çöp çukuru, çöplük, pislik yuvası (Argo), fosseptik,

CESTA : English Turkish

n. jai-alai top oyununda kullanılan çember şeklindeki sepet; ince dalların veya sazların birlikte örülmesinden yapılan sepet (İspanyolca)

CESTODA : English Turkish

n. tenya, şerit solucan, asalak solucan

CESTODE : English Turkish

n. bağırsak şeridi, parazit; kurt

CESTOID : English Turkish

n. bağırsak şeridi, parazit, kurt

CESTUI : English Turkish

pron. (Hukuk) o kişi, o

CESTUI QUE TRUST : English Turkish

cestuis que trustent, bir krediden yararlanan kimse, bir krediden kazanç sağlayan kimse

CESTUIS QUE TRUSTENT : English Turkish

cestui que trust, bir krediden yararlanan kimse, bir krediden kazanç sağlayan kimse

CESURA : English Turkish

n. durma, es (Müzik, Şiir)

CET : English Turkish

"Central European Time (Orta Avrupa Saati)", Avrupa anakarasındaki çoğu ülke tarafından kullanılan zaman dilimi (Greenwich Ortalama Zamanı'ndan {GMT} 1 saat ileridir)

CETACEAN : English Turkish

n. memeli deniz hayvanı

CETACEAN : English Turkish

adj. memeli deniz hayvanları ile ilgili