English Turkish
CHORUS LINE : English Turkish
dansçılar ve şarkıcılar hattı
CHORUS OF HORNS : English Turkish
oynuz enstrümanı topluluğu
CHOSE : English Turkish
n. şey, mal, şahsi eşya
CHOSE HIS WORDS CAREFULLY : English Turkish
kelimelerini dikkatli seçen, dilini akıllı kullanan, kelimelerini söylemeden önce düşünen
CHOSE IN ACTION : English Turkish
alacak
CHOSE IN POSSESSION : English Turkish
n. malikin elindeki mal
CHOSE THE LESSER OF TWO EVILS : English Turkish
kötünün iyisini seçen, iki kötü seçenek arasında daha az kötü olanı seçen
CHOSEN : English Turkish
adj. seçilmiş, seçilmiş olan; cennetlik
CHOSEN FEW : English Turkish
seçkin grup, elit azınlık (kendi türleri içerisinde eşsiz)
CHOSEN INSTRUMENT : English Turkish
seçilmiş enstrüman, onaylanmış girişim, hükümetin kriterlerini karşılayan bundan dolayı da özel haklar için uygun firma
CHOSEN PEOPLE : English Turkish
seçilmiş insanlar, seçilmiş insanlar grubu; İsrail halkı, İncil'e göre Tanrı'nın sözlerini taşımak için seçilmiş halk
CHOTANAGPUR : English Turkish
n. Hindistan'ın Bihar eyaletinin güney kesiminde yer alan bir plato
CHOTCHKE : English Turkish
n. (İbranice) tchotchke, küçük biblo yada süs eşyası, takı
CHOU : English Turkish
n. (Fransızca) krema veya meyve doldurulmuş küçük pasta türü; farklı tipte lahana türlerinden her biri; kadınların elbiseleri üzerinde süs eşyası olarak kullanılan güle benzer takı
CHOU PASTRY : English Turkish
pişirilen ve daha sonra her çeşit iç malzemesi ile doldurulan hafif yuvarlak hamur işi
CHOUCROUTE : English Turkish
n. (Fransızca) lahana turşusu; patatesle beraber servis edilen şarap içerisinde domuz eti sosis ve lahana turşulu Alsas yemeği
CHOUGH : English Turkish
n. kızılca karga
CHOULTRY : English Turkish
n. Hindu kervansarayı
CHOUSE : English Turkish
n. alçak, hain, dolandırıcı, aldatan, sahtekar
CHOUSE : English Turkish
v. dolandırmak, aldatmak
CHOW : English Turkish
n. çin köpeği, siyah renkli bir köpek; yiyecek, yemek
CHOWCHOW : English Turkish
n. karışık turşu (çin), reçel (çin), çin köpeği
CHOWDER : English Turkish
n. balık türlüsü
CHOWDERHEAD : English Turkish
n. aptal kimse, kukla, kalın kafalı
CHRESTOMATHY : English Turkish
n. krestomati, okuma parçaları derlemesi
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani