Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
COMMINATORY : English Turkish

adj. tehdit edici, cezalandırıcı, tehditkar, kinci

COMMINGLE : English Turkish

v. karışmak, kaynaşmak, karıştırmak, kaynaştırmak

COMMINUTE : English Turkish

v. ufalamak, parçalamak, ezmek

COMMINUTED : English Turkish

adj. ufalanmış

COMMINUTED FRACTURE : English Turkish

ufalanmış kırık

COMMINUTION : English Turkish

n. ufalama, parçacıklara ayırma

COMMISERATE : English Turkish

v. acımak, merhamet etmek; kederini paylaşmak; başsağlığı dilemek

COMMISERATION : English Turkish

n. merhamet, acıma; derdini paylaşma

COMMISERATIVE : English Turkish

adj. teselli edici, halden anlayan, merhametli, anlayışlı

COMMISERATIVELY : English Turkish

adv. teselli edici bir şekilde, halden anlayan bir şekilde, merhametli bir şekilde

COMMISSAR : English Turkish

n. komiser; rusya'da eski halk idare örgütü başı

COMMISSARIAT : English Turkish

n. destek hizmetleri; levazım sınıfı

COMMISSARY : English Turkish

n. vekil, piskopos vekili; komiser; delege yardımcısı; askeri kantin, büfe

COMMISSION : English Turkish

n. görev, vazife, görevlendirme, atama; terfi, atama belgesi; sipariş, ısmarlama; talimat; komisyon, aracı kârı; heyet, kurul, komite

COMMISSION : English Turkish

v. görevlendirmek, atamak, yetkilendirmek; ısmarlamak, sipariş vermek; tayin etmek

COMMISSION AGENT : English Turkish

n. komisyoncu

COMMISSION BROKER : English Turkish

orsa aracısı, hisse senetleri veya mülkiyet satan ve her satış için ücret alan aracı

COMMISSION MERCHANT : English Turkish

n. komisyoncu, komisyon için satış yapan kimse

COMMISSION OF CRIME : English Turkish

ir suç işlenmesi, bir kabahatin işlenmesi, bir kanunu ihlal etme

COMMISSION OF ENQUIRY : English Turkish

soruşturma komisyonu, belirli bir konuyu araştırmak için belirlenmiş olan komisyon

COMMISSION OF INQUIRY : English Turkish

soruşturma komisyonu, belirli bir konuyu araştırmak için belirlenmiş olan komisyon

COMMISSION OF OFFENSE : English Turkish

ir suçun işlenmesi, bir kanunu ihlal etme, suç işleme

COMMISSION ON THE STATUS OF WOMEN : English Turkish

Kadının Statüsü Komisyonu, kadın meseleleriyle ilgilenen bir teşkilat

COMMISSION SCHEDULE : English Turkish

komisyon cetveli, değişik banka hizmetleri için alınan ücretleri gösteren çizelge

COMMISSIONABLE : English Turkish

adj. komisyon alınabilir, komisyon aklanılabilen; ondan komisyonun alınabilen