English Turkish
CONDOTTIERE : English Turkish
n. paralı askerler ordusunun başı, Rönesans döneminde paralı askerler grubunun başı; paralı asker, yabancı orduda hizmet eden paralı asker; paralı askerler topluluğu
CONDUCE : English Turkish
v. katkıda bulunmak, neden olmak, götürmek
CONDUCIVE : English Turkish
adj. neden olan, yardım eden
CONDUCIVENESS : English Turkish
n. olanak sağlayabilirlik, üretme veya yardım etme niteliği, yardımcı
CONDUCT : English Turkish
n. hareket, davranış, yönetim, idare, gidiş
CONDUCT : English Turkish
v. idare etmek, yönlendirmek, rehberlik etmek, yönetmek, iletmek, geçirmek
CONDUCT A CAMPAIGN : English Turkish
kampanya yürütmek, rekabetçi kampanya yönetmek, bir siyasi adayı desteklemek için kampanya yönetmek
CONDUCT AN ORCHESTRA : English Turkish
orkestra yönetmek, bir orkestraya müzik rehberliği sağlamak, orkestrada zaman ve tempo tutmak
CONDUCT ONE'S OWN DEFENSE : English Turkish
n. kendini savunmak
CONDUCT ONESELF : English Turkish
davranmak, kendini idare etmek
CONDUCT SHEET : English Turkish
adli sicil kaydı
CONDUCT THE SEDER : English Turkish
v. Hamursuz Bayram yemeğine önderlik etmek, Hamursuz Bayram yemeğini yönetmek, Yahudi Hamursuz Bayramı yemeği sırasında Haggadah icra etmek ve okumak
CONDUCTANCE : English Turkish
n. iletkenlik
CONDUCTED : English Turkish
adj. yürütülen, rehber eşliğinde olan, idare edilen
CONDUCTED A REVOLUTION : English Turkish
devrim gerçekleştirdi, hükümeti devirmeyi başardı, ayaklanma gerçekleştirdi
CONDUCTED NEGOTIATIONS : English Turkish
görüşmeler yürüttü, anlaşmaya varmayı hedefleyen müzakereler yürüttü
CONDUCTED SURVEILLANCE : English Turkish
gizlice izledi, peşinden gitti ve izledi, izledi, takip etti
CONDUCTED TOUR : English Turkish
ehberli tur
CONDUCTED TOURS : English Turkish
ehberli turlar, organize edilmiş turlar, tur rehberi ile belirli yerlere yapılan turlar
CONDUCTIBILITY : English Turkish
n. iletkenlik
CONDUCTIBLE : English Turkish
adj. ileten, geçirebilen
CONDUCTING : English Turkish
adj. iletken, geçirici
CONDUCTING WIRE : English Turkish
n. iletken tel, iletken kablo
CONDUCTION : English Turkish
n. iletme, taşıma
CONDUCTIVE : English Turkish
adj. iletken, geçirgen
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani