Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
DIG IN : English Turkish

gömmek, siper kazmak, iştahla yemek, kalıcı olarak yerleşmek, mevzilenmek, sipere girmek

DIG INTO : English Turkish

saplamak, sokmak, yemeğe girişmek, delmek

DIG IT? : English Turkish

(Argo) anladın mı?, anlıyor musun?, çaktın mı?

DIG OUT : English Turkish

kazıp çıkarmak, keşfetmek, incelemek, deşmek

DIG PEAT : English Turkish

v. turba çıkarmak

DIG THIS OUT : English Turkish

(Argo) "check this out (şuna bak)", şuna bak, şuna bir göz at (hapishanedeki mahkûmlar tarafından kullanılır)

DIG THROUGH : English Turkish

kazıp delmek, delmek

DIG UP : English Turkish

toprağı kazıp çıkarmak, toprağı belleyerek havalandırmak, araştırmak, deşmek, meydana çıkarmak

DIG UP THE HATCHET : English Turkish

yenilemek, yeni bir hale getirmek; canlandırmak, canlanmak, gençleştirmek, gençleşmek; değişiklik yapmak, yenilik yapmak

DIG UP THE TOMAHAWK : English Turkish

v. savaş baltasını çıkarmak, savaş açmak

DIGAMBARA : English Turkish

n. Digambara, Jainizm'in iki ana bölümünden bir tanesinin üyesi

DIGAMIST : English Turkish

n. ikinci kez evlenen kimse

DIGAMMA : English Turkish

n. eski Yunan alfabesinde bir harf (halihazırda eskimişti ve Atina Yunan'ında da kullanılmadı)

DIGAMOUS : English Turkish

adj. ikinci evlenmeye ait

DIGAMY : English Turkish

n. ikinci evlilik (ilk eşin ölümü veya boşanmasından sonra), tekrar evlenme, ikinci defa evlenme

DIGASTRIC : English Turkish

n. alt çene kası (Anatomi)

DIGENESIS : English Turkish

n. (Zooloji) digenez, iki yöntemle yaratma, iki metotla oluşturma, cinsel ve cinsel olmayan yöntemlerle üreme

DIGENETIC : English Turkish

adj. (Zooloji) digenetik, iki yöntemle yaratma, iki metotla oluşturma ile ilgili, cinsel ve cinsel olmayan yöntemlerle üremeyle ilgili

DIGERATI : English Turkish

n. bilgisayar ve bilgi teknolojisi alanında çalışan insanlar için kullanılan genel lakap (literati gibi
literature {edebiyat} alanında çalışanlar insanlar)

DIGEST : English Turkish

n. özet, derleme, seçme

DIGEST : English Turkish

v. sindirmek, hazmetmek, hazmolmak, sindirilmek; kavramak; katlanmak; parçalanmak

DIGESTANT : English Turkish

n. hazmetmeye yardımcı madde

DIGESTANT : English Turkish

adj. hazmetme işlemi veya sistemi

DIGESTER : English Turkish

n. sindiren, besini hazmeden; hazmettirici madde, sindirime yardımcı olan madde; içinde maddelerin yumuşatıldığı veya parçalara ayrıldığı alet

DIGESTIBILITY : English Turkish

n. hazmedebilir olma durumu, sindirilebilirlik, sindirilebilir olma durumu, sindirim için elverişli olma durumu