Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
DUBLIN : English Turkish

n. Dublin, İrlanda'nın başkenti

DUBLINER : English Turkish

n. Dublinli, Dublin'de oturan yerli kişi (İrlanda'nın başkenti)

DUBNIUM : English Turkish

n. yapay olarak üretilen ve çok değişken olan uranyumötesi radyoaktif bir kimyasal element, Db

DUBONNET : English Turkish

n. Dubonnet, genel olarak aperatif olarak kullanılan tatlı aromalı Fransız şarap ticari markası

DUBYA : English Turkish

n. Dubya, George W. Bush'un takma adı (1946 doğumlu), Amerika Birleşik Devletleri'nin
cumhurbaşkanı

DUBYUH : English Turkish

n. Dubyuh, George Walker Bush (1946 doğumlu), Amerika Birleşik Devletleri'nin
cumhurbaşkanı(
2009), eski Teksas eyalet valisi, George Herbert Walker Bush'un oğlu

DUCAL : English Turkish

adj. dük ile ilgili, dük ünvanı taşıyan

DUCAT : English Turkish

n. düka altını, gümüş para, para

DUCE : English Turkish

n. diktatör, lider, komutan

DUCES TECUM : English Turkish

eraberinde getir, bir dava duruşmasına getir (Latince)

DUCHAMP : English Turkish

n. Duchamp (Fransızca soyadı; Marcel Duchamp (
1968), "hazır" sanat tarzının geliştiricisi Fransız ressam,New York ve Paris'te Dadaizm'im kurucu ortağı

DUCHESS : English Turkish

n. düşes

DUCHY : English Turkish

n. dükalık

DUCK : English Turkish

n. ördek; sevgili; acayip tip, sakat tip; suda işleyebilen kamyon; branda bezi

DUCK : English Turkish

v. dalmak; daldırıp çıkarmak; eğilmek, sinmek, başını eğerek savuşturmak; sıvışmak; kaytarmak

DUCK BILL : English Turkish

n. ördekgagası, gagası ördeğin gagasına benzeyen bir Avustralya memelisi

DUCK BOARD : English Turkish

n. suya basmamak için döşenmiş tahta

DUCK BOARDS : English Turkish

n. çamur paletleri, ıslak veya çamurlu yüzeyleri geçmek için konulan paletler

DUCK HUNTING : English Turkish

n. ördek avı

DUCK OUT : English Turkish

istenmeyen bir görevden kaçınmak, vazifeyi atlatmak, kaytarmak, ortadan kaybolmak, toz olmak, arazi olmak

DUCK SHOT : English Turkish

n. ördek saçması

DUCK SOUP : English Turkish

(Argo) çok kolay iş, çocuk oyuncağı, yapması çok kolay şey

DUCK TAIL : English Turkish

n. ördek kuyruğu, bir saç stili (1950'lerde popülerdi)

DUCK'S MEAT : English Turkish

n. ördek eti, kanallarda ve sığ sularda yetişen bir bitki veya yosun türü

DUCK-BILLED : English Turkish

ördek gagalı, ördeğinki gibi bir gagası olan