Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
EARNINGS PER STOCK : English Turkish

hisse başına kazanç, bir şirketin hisse senetleri sayısına bölünerek elde edilen net kârı

EARNINGS REPORT : English Turkish

gelir raporu, gelir kayıtları, kâr çizelgesi, belirli bir zaman dilimi içinde ne kadar para kazanıldığını gösteren rapor

EARNST : English Turkish

n. Earnst, erkek ismi

EARP : English Turkish

n. Earp,soyadı; Wyatt Earp (
1929), Amerikalı öncü, Eski Batı'nın şerifi ve silahlı çatışmaya giren biri

EARPHONE : English Turkish

n. kulaklık, kulak etrafındaki saç lülesi

EARPICK : English Turkish

n. kulak kürdanı, kulak çubuğu, kulak kirini temizlemek için kullanılan alet

EARPIECE : English Turkish

n. kulaklık; gözlük sapı

EARPLUG : English Turkish

n. kulak tıkacı, kulağın ağzına yerleştirilen ve kulağı sudan veya gürültüden korumak için kullanılan pamuk veya köpük

EARRING : English Turkish

n. küpe

EARSHOT : English Turkish

n. işitme menzili

EARSPLITTING : English Turkish

adj. kulakları sağır edici

EARSPLITTING NOISE : English Turkish

sağır edici gürültü, kulakları incitecek derecede yüksek gürültü

EARTH : English Turkish

n. dünya

EARTH : English Turkish

n. yeryüzü, toprak, kara, yer, in

EARTH : English Turkish

v. toprakla örtmek, topraklamak

EARTH BORN : English Turkish

adj. insani, fani, dünyevi

EARTH COLORS : English Turkish

yeryüzü rengi, toprak rengi, sıcak doğal renkler ve tonlar (örneğin kahve koyu sarı pas rengi vs)

EARTH CONNECTION : English Turkish

toprak bağlantısı, topraklama bağlantı, elektriğin toprağa boşalması için bir elektrik iletkeninin toprağa bağlanması

EARTH DAY : English Turkish

Dünya Günü, çevre ve koruma konuları hakkında bilinç uyandırmak için 22 Nisan'da yapılan kutlama

EARTH MOTHER : English Turkish

n. toprak ana

EARTH NUT : English Turkish

n. yerfıstığı için kullanılan genel isim

EARTH ROAD : English Turkish

n. toprak yol

EARTH SCIENCES : English Turkish

Yer bilimleri, yeryüzü incelemeleriyle ilgilenen bilimler (coğrafya, denizbilim, vs.)

EARTH SURFACE : English Turkish

n. yeryüzü

EARTH TREMOR : English Turkish

n. hafif yer sarsıntısı