English Turkish
EMPHATICALLY : English Turkish
adv. üzerinde durarak, vurgulayarak, kesinlikle
EMPHATICALNESS : English Turkish
n. önemlilik, vurgululuk, vurgulu olma durumu, dikkat çekmek için vurgu kullanma durumu
EMPHYSEMA : English Turkish
n. anfizem, ciğerlerde hava kalması
EMPHYSEMATOUS : English Turkish
adj. amfizematöz, (Tıp) amfizem (ciğer hastalığı) ile ilgili, amfizeme özgü
EMPIRE : English Turkish
n. imparatorluk
EMPIRE : English Turkish
adj. imparatorluk ile ilgili, saray tarzında
EMPIRE CITY : English Turkish
n. imparatorluk şehri, New York City'nin (ABD) lakabı
EMPIRE DAY : English Turkish
İmparatorluk günü, Britanya'da 24 Mayıs'ta kutlanan Kraliçe Victoria’nın doğum yıldönümü
EMPIRE STATE : English Turkish
Empire State, New York eyaletinin takma adı (ABD)
EMPIRE STATE BUILDING : English Turkish
Empire State Binası, 1930'da yapılan ve 102 kattan oluşan New York Şehri'nde kent simgesi olan büyük bina
EMPIRIC : English Turkish
adj. deneysel, görgül
EMPIRIC : English Turkish
n. bilginin deneyimle edinildiği taraftarı kimse, şarlatan
EMPIRIC APPROACH : English Turkish
ampirik yaklaşım, deneysel yaklaşım, gözlenenin bilimsel olarak doğrulanması temeline dayanan yaklaşım, deneyci yaklaşım, dene yanılma temelli yaklaşım
EMPIRIC SCIENCE : English Turkish
ampirik bilim, deneyci bilim, deney ve gözleme dayanan bilim
EMPIRICAL : English Turkish
adj. deneysel, görgül
EMPIRICALLY : English Turkish
adv. ampirik bir şekilde, deneyci bir şekilde, deney ve gözleme dayanarak
EMPIRICISM : English Turkish
n. deneyimcilik, şarlatanlık
EMPIRICIST : English Turkish
n. deneyimci, görgücü, bilginin deneyimle edinildiğine inanan kimse
EMPIRIOCRITICISM : English Turkish
n. epistemolojik bilgi teorisi, bilgi kuramına dayanan teori
EMPIRISM : English Turkish
n. deneycilik, ampirik yaklaşım, deneyci yaklaşım, tüm bilginin deney ve gözleme dayandığı kuram
EMPLACE : English Turkish
v. mevzilendirmek, yerleştirmek
EMPLACEMENT : English Turkish
n. yerleşme, yerleştirme, yere koyma, mevzilenme; top platformu
EMPLANE : English Turkish
v. uçağa bindirmek, uçağa yüklemek, uçağa binmek
EMPLASTIC : English Turkish
adj. yapışan, yapışıcı, yapışkan
EMPLOY : English Turkish
v. çalıştırmak, görevlendirmek, iş vermek; meşgul etmek; kullanmak, harcamak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani