Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
EPIGLOTTIS : English Turkish

n. küçük dil, epiglot

EPIGONE : English Turkish

n. epigon

EPIGRAM : English Turkish

n. vecize, nükteli söz; taşlama, iğneli söz; epigram, nükte; anıt üzerine kazınmış eski yazıt

EPIGRAMMATIC : English Turkish

adj. nükteli, hicivli, epigram tarzında

EPIGRAMMATICAL : English Turkish

adj. epigrametikal, hiciv/nükte/vecizelerle alakalı; keskin, sivri, esprili, nükteli, özlü, veciz

EPIGRAMMATICALLY : English Turkish

adv. epigramatik bir tarzda, nüktedan bir tarzda; zeki ve kurnazca, zekice, veciz bir şekilde

EPIGRAMMATISE : English Turkish

v. epigramlar (hicivli nükteli özlü sözler) yazmak, kısa nükteli/hicivli sözler yazmak, epigramlar (nükteli veciz sözler) kullanarak ifade etmek (ayrıca epigrammatize)

EPIGRAMMATISER : English Turkish

n. epigramlar (hicivli nükteli özlü sözler) yazarı, kısa nükteli/hicivli sözler yazan kimse, epigramla (nükteli veciz sözler) açıklayan/ifade eden kimse (ayrıca epigrammatizer)

EPIGRAMMATISM : English Turkish

n. epigramatik stil, nükteli ve veciz olma özelliği

EPIGRAMMATIST : English Turkish

n. vecize yazan kimse, nükteci

EPIGRAMMATIZE : English Turkish

v. nükte yapmak, epigram şeklinde anlatmak, hicvetmek

EPIGRAMMATIZER : English Turkish

n. epigramlar (hicivli nükteli özlü sözler) yazarı, kısa nükteli/hicivli sözler yazan kimse, epigramla (nükteli veciz sözler) açıklayan/ifade eden kimse (ayrıca epigrammatiser)

EPIGRAPH : English Turkish

n. yazıt, kitabe, epigraf, özdeyiş

EPIGRAPHER : English Turkish

n. epigraf üzerine çalışmalar yapan kimse, yazıtlar/kitabeler üzerine araştırmalar yapan kimse (özellikle antik yazıtlar)

EPIGRAPHIC : English Turkish

adj. yazıtlara ait

EPIGRAPHICAL : English Turkish

adj. epigrafi ile alakalı, epigrafik, yazıt veya kitabe incelemeleri ile alakalı (özellikle antik yazıtlar)

EPIGRAPHICALLY : English Turkish

adv. epigrafik bir tarzda, epigrafik bir bakış açısından

EPIGRAPHIST : English Turkish

n. yazıt uzmanı

EPIGRAPHY : English Turkish

n. eski yazıtlar bilimi

EPILATE : English Turkish

v. tüyleri aldırmak, kıllardan kurtulmak

EPILATION : English Turkish

n. epilasyon

EPILATOR : English Turkish

n. epilatör

EPILEPSY : English Turkish

n. sara, epilepsi

EPILEPTIC : English Turkish

n. saralı kimse

EPILEPTIC : English Turkish

adj. saralı, epileptik; saraya ait