Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
HIRED : English Turkish

adj. kiralanmış, tutulmuş

HIRED CAR : English Turkish

n. kiralanmış araba, kiralık araba

HIRED KILLER : English Turkish

adj. kiralık katil

HIRED WORKER : English Turkish

kiralanmış işçi, bir ödeme karşılığında çalışan kimse

ERETZ ISRAEL MUSEUM : English Turkish

Eretz İsrail Müzesi, Tel Aviv'de bulunan bir müze (İsrail), Tel Kasile arkeolojik bölgesi etrafına yapılan ve İsrail tarihinin 3,000 yılına ilişkin insan yapımı eşyaları sergileyen İsrail toprakları müzesi

EREVAN : English Turkish

n. Erivan, Erivan, Ermenistan'ın başkenti

EREWHILE : English Turkish

adv. bir an evvel, bundan önce

EREZ : English Turkish

n. Erez, erkek ismi; soyadı (İbranice)

EREZ CHECKPOINT : English Turkish

Erez kontrol noktası, Kuzey Gazze'de bulunan Filistin yönetimi ve İsrail arasında düzenlenmiş olan sınır geçiş noktası

EREZ CROSSING : English Turkish

Erez geçidi, Kuzey Gazze'de bulunan Filistin yönetimi ve İsrail arasında düzenlenmiş olan sınır geçiş noktası

EREZ CROSSING POINT : English Turkish

Erez sınır geçiş noktası, Kuzey Gazze'de bulunan Filistin yönetimi ve İsrail arasında düzenlenmiş olan sınır geçiş noktası

ERF : English Turkish

n. üzerine bina inşa edilebilecek küçük toprak parçası; küçük bahçe parçası

ERG : English Turkish

n. erg, enerji birimi

ERGA OMNES : English Turkish

n. herkes ile ilgili, (Latince) "herkes bakımından ilgili", herkes için olan yasal yükümlülükler, insan hakları konusunda yasal yükümlülükleri, çevre konuları hakkında yasal yükümlülükler (Uluslararası Hukuk)

ERGO : English Turkish

conj. bundan dolayı, dolayısıyla

ERGO : English Turkish

pref. iş

ERGOCALCIFEROL : English Turkish

n. ergokalsiferol, D2 vitamini, ultraviyole ışığa maruz kaldığında vücut tarafından üretilen vitamin

ERGOGENIC : English Turkish

adj. ergogenik, fiziksel performansı artıran

ERGOGRAPH : English Turkish

n. ergograf, kas kasıldığında yapılan toplam iş miktarını ölçen bir cihaz

ERGOGRAPHIC : English Turkish

adj. bir ergograf ile alakalı, bir kas kasıldığında yapılan toplam işi ölçen bir cihazla alakalı

ERGOMETRINE : English Turkish

n. ergometrin, doğum veya düşük sonrası yaşanan kanama tedavisinde kullanılan ilaç

ERGOMETRY : English Turkish

n. ergometri, yaşayan bir canlının bir gayret esnasında ortaya koyduğu (sarfettiği) işin miktarını ölçmekte kullanılan method

ERGON : English Turkish

n. erg

ERGONOMIC : English Turkish

adj. ergonomik, hareketleri kolaylaştıran; iş yapmaya uygun

ERGONOMIC KEYBOARD : English Turkish

ergonomik klavye, yazıcının/katibin ellerinde ve bileklerindeki gerginliği azaltmak için tasarlanmış bilgisayar klavyesi