Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
EWE LAMB : English Turkish

n. dişi kuzu

EWE-LAMB : English Turkish

dişi kuzu, genç dişi koyun

EWER : English Turkish

n. ibrik

EWING : English Turkish

n. Ewing, soyadı; New Jersey'de bir şehir (ABD)

EX : English Turkish

pref. eski, önceki, sabık

EX : English Turkish

adj. eski, önceki, sabık

EX : English Turkish

prep. den dışarı, de teslim, olmaksızın, olmadan, sız, siz

EX AEQUO ET BONO : English Turkish

hak ve adalete göre, adalet prensiplerine uyumlu, hakaniyete uygun (Latince)

EX CATHEDRA : English Turkish

yetkili, sorumlu

EX CONVICT : English Turkish

n. (Kriminoloji) eski mahkum; bir suçtan dolayı mahkum olduktan sonra bir süre hapishanede yatmış kimse

EX DIRECTORY : English Turkish

ehberde geçmeyen, rehberde olmayan

EX DIRECTORY NUMBER : English Turkish

n. telefon rehberinde olmayan numara

EX DIVIDEND : English Turkish

adj. bir sonraki faiz ödemesi hariç

EX FACTORY : English Turkish

n. fabrika teslimi

EX GRATIA : English Turkish

(Hukuk) hediye olarak verilen; iyi niyet göstergesi olarak veya herhangi bir yasal yükümlülük altında olmaksızın iyilik olsun diye verilen

EX LEGE : English Turkish

yasal otorite tarafından

EX LIBRIS : English Turkish

kitaplığından

EX OFFICIO : English Turkish

esmen, görevi icabı, makamı gereği

EX PARTE : English Turkish

tek taraflı

EX POST FACTO : English Turkish

sonradan, daha sonra, halihazırda yapılmış bir eylemden sonra, geçmişe yönelik olarak

EX SERVICE : English Turkish

terhis edilmiş, emekli olmuş

EX SERVICEMAN : English Turkish

terhis olmuş asker, terhis edilmiş asker, emekli asker

EX WORKS : English Turkish

n. fabrika teslim fiyatı

EX-ANTE : English Turkish

önde, umulandan önce

EX-DIVIDEND : English Turkish

adj. bölünmeksizin, bölünmeden (bir hisse senedi alıcısının gelecek kar paylarından hakkı olmadığını açıkça ortay koyan/şart koşan bir cümle içinde)