Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

n. tampon, aracın ön ve arka kenarlarında bulunan ve onu diğer nesnelerle temastan koruyan obje; çamurluk; ocak/şömine için metal perde; püskürten veya kovalayan kimse

FENDER BENDER : English Turkish

önemsiz trafik kazası, küçük trafik kazası

FENESTRA : English Turkish

n. küçük delik, küçük açıklık, delik (Anatomi); pencere benzeri açıklık (Mimarlık)

FENESTRAL : English Turkish

adj. delikli, deliği olan (Biyoloji, Zooloji); pencereleri olan, pencere benzeri açıklıkları olan (Mimarlık)

FENESTRATE : English Turkish

adj. pencereleri olan, pencere benzeri açıklıkları olan (Mimarlık)

FENESTRATED : English Turkish

adj. delikli, deliği olan (Biyoloji, Zooloji); pencereleri olan, pencere benzeri açıklıkları olan (Mimarlık)

FENESTRATION : English Turkish

n. pencere düzeni, delik açma, delme

FENG SHUI : English Turkish

n. feng şui, ikamet edilen yerdeki enerji akışını düzenleyerek bir eve iyilik uyum ve ahenk getirme yollarını arayan Çin felsefesi

FENIAN : English Turkish

n. İrlanda'nın bağımsızlığı örgütü taraftarı

FENIANISM : English Turkish

n. İrlanda'nın bağımsızlığı derneğinin görüşleri

FENING : English Turkish

n. Bosna Hersek'in alt para birimi

FENLAND : English Turkish

n. bataklık, ıslak toprak, bataklık alanın ova bölgeleri

FENMAN : English Turkish

n. bataklık sakini

FENNEC : English Turkish

n. çöl tilkisi