Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
FETLOCK JOINT : English Turkish

n. topuk eklemi (at)

FETOLOGY : English Turkish

n. rahim içerisindeki fetüsle ilgilenen doğum ve gebelik bilimi ve jinekoloji dalı, fetüs tedavi ve inceleme çalışması

FETOPROTEIN : English Turkish

n. cenine ait kusurları saptamak için hamile bir kadın üzerinde gerçekleştirilen muayene

FETOR : English Turkish

n. pis koku, kötü koku

FETTA : English Turkish

n. feta peyniri, koyun sütünden yapılan beyaz tuzlu ufalanan geleneksel Yunan peyniri

FETTER : English Turkish

n. zincir, köstek

FETTER : English Turkish

v. zincir vurmak, köstek olmak, engellemek

FETTERED : English Turkish

adj. zincirlenen, bağlanan, kelepçelenen; engellenen, alı koyulan

FETTERLESS : English Turkish

adj. serbest, prangasız

FETTERLOCK : English Turkish

n. atları bağlamak için kullanılan alet

FETTERS : English Turkish

n. pranga

FETTLE : English Turkish

n. hal, durum

FETTLER : English Turkish

n. makina veya aletleri tamir etmekte ve onarmakta uzman kimse

FETTUCCINE : English Turkish

n. ince şeritler halindeki makarna türü

FETTUCINE : English Turkish

n. ince şeritler halindeki makarna türü

FETTUCINI : English Turkish

n. ince şeritler halindeki makarna türü

FETUS : English Turkish

n. cenin, dölüt

FEU : English Turkish

n. sabit kiralı süresiz kontrat

FEU DE JOIE : English Turkish

şenlik ateşi, top atışları (kutlama)

FEUD : English Turkish

n. kan dâvası, düşmanlık, kavga, tımar

FEUD : English Turkish

v. anlaşmazlık içinde olmak, kavga etmek

FEUD FLARES UP : English Turkish

iki aile arasında şiddetlenen düşmanlık; şiddetini artıran husumet, şiddetlenen hasımlık

FEUDAL : English Turkish

adj. derebeyliğe ait, feodal

FEUDAL LORD : English Turkish

derebeyi

FEUDAL SYSTEM : English Turkish

n. feodal sistem, köylülerin savaş zamanında hizmet eden lordlar tarafından korunduğu ortaçağ Avrupası'nın siyasi ve sosyal sistemi