Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
FINGERPRINT : English Turkish

n. parmak izi

FINGERPRINT : English Turkish

v. parmak izi almak

FINGERPRINTING : English Turkish

n. bir insanın parmak izlerini kaydetme

FINGERSTALL : English Turkish

n. parmak kılıfı [tıp.]

FINGERTIP : English Turkish

n. parmak ucu

FINIAL : English Turkish

n. (Mimarlık) bir sütunun (veya çatının altındaki üçgen duvar bölümü, vb.) tepesindeki küçük dekoratif nesne; dekoratif topuz/top

FINIALED : English Turkish

adj. (Mimarlık) süslenmiş, dekore edilmiş (bir sütunun üstü, çatı duvarının, vb.)

FINICAL : English Turkish

adj. titiz, kılı kırk yaran, zor beğenen

FINICKING : English Turkish

adj. titiz, kılı kırk yaran, zor beğenen

FINICKY : English Turkish

adj. titiz, kılı kırk yaran, zor beğenen

FINING : English Turkish

n. alkol veya şarabı arıtma ve filtreleme; erimiş camdan çözünmemiş gazların alınması

FINIS : English Turkish

n. son

FINISH : English Turkish

n. son, bitiş, sona erme, kusursuzluk, mükemmellik, tamamlama, son kat boya, cila

FINISH : English Turkish

v. bitirmek, tamamlamak, tüketmek, mahvetmek, mükemmelleştirmek, son vermek, sona erdirmek, rötuş yapmak, cilalamak, bitmek, sona ermek, sonuçlanmak

FINISH IN FIRST PLACE : English Turkish

irinci sırada bitirmek, bir yarış veya müsabakayı kazanmak, yarış veya müsabakayı tamamlayan ilk insan olmak, bir yarış veya müsabakanın sonuna ilk önce ulaşmak, birinci gelmek

FINISH IN SECOND PLACE : English Turkish

yarış veya müsabakayı tamamlayan ikinci insan olmak, bir yarış veya müsabakanın sonuna ikinci ulaşmak, ikinci gelmek

FINISH IN THIRD PLACE : English Turkish

yarış veya müsabakayı tamamlayan üçüncü insan olmak, bir yarış veya müsabakanın sonuna üçüncü ulaşmak, üçüncü gelmek

FINISH LINE : English Turkish

itiş çizgisi, bir süre veya durumun sona erdiği nokta; yarışın sonunu belirten çizgi

FINISH OFF : English Turkish

doldurmak, tamamlamak; tüketmek, bitirmek; öldürmek, yenmek, devirmek

FINISH WITH : English Turkish

işi bitmek, ilgisi kalmamak

FINISHED : English Turkish

adj. bitmiş, cilalı, sona ermiş, tamam, tamamlanmış, hazır, işlenmiş, tükenmiş, mükemmel

FINISHED ARTICLE : English Turkish

tamamlanmış ürün

FINISHED GOODS : English Turkish

imalatı tamamlanmış ve satışa hazır ürünler (Muhasebe)

FINISHED HIS STUDIES : English Turkish

okulunu bitirmiş, eğitimini tamamlamış, sınıfını geçmiş

FINISHED PRODUCT : English Turkish

itmiş ürün, tamamlanmış ürün