Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
FLAVOBACTERIUM : English Turkish

n. toprak ve suda bulunan bakteri türü

FLAVONE : English Turkish

n. boya üretiminde kullanılabilen kimyasal bileşik

FLAVONOL : English Turkish

n. boya yapımında kullanılan flavone den türetilmiş ikincil hidroksi (Kimya)

FLAVOPROTEIN : English Turkish

n. besinin oksidizasyonuna yardım eden enzim

FLAVOR : English Turkish

n. tat, lezzet, koku, çeşni, tad, tat veren şey, hava

FLAVOR : English Turkish

v. tat vermek, lezzet katmak, çeşni vermek

FLAVOR OF : English Turkish

v. tadını vermek, andırmak

FLAVORED : English Turkish

adj. lezzetinde, tadında, baharlı, çeşnili

FLAVORFUL : English Turkish

adj. lezzetli; tadı güzel olan, lezzet dolu

FLAVORFULLY : English Turkish

adv. tatlı, tatlıca, tatlı bir şekilde

FLAVORING : English Turkish

n. tat veren şey

FLAVORLESS : English Turkish

adj. tatsız, lezzetsiz

FLAVORLESSLY : English Turkish

adv. tatsız; tatsız bir şekilde (ayrıca flavourlessly)

FLAVOROUS : English Turkish

adj. lezzetli; tadı güzel olan, lezzet dolu

FLAVORSOME : English Turkish

adj. güçlü bir tadı olan, tadı güzel; lezzetli; belirli bir aroma ile dolu

FLAVOUR : English Turkish

n. tat, lezzet, koku, çeşni, tad, tat veren şey, hava

FLAVOUR : English Turkish

v. tat vermek, lezzet katmak, çeşni vermek

FLAVOURED : English Turkish

n. lezzetinde, tadında, baharlı, çeşnili

FLAVOURING : English Turkish

n. tat veren şey

FLAVOURLESS : English Turkish

adj. tatsız, lezzetsiz

FLAVOURLESSLY : English Turkish

adv. tatsız; tatsız bir şekilde (ayrıca flavorlessly)

FLAW : English Turkish

n. özür, kusur, defo, hata, üretim hatası, noksanlık, çatlak

FLAW : English Turkish

v. çatlatmak, yarmak, sakatlamak, zarar vermek, hasara uğratmak

FLAWED : English Turkish

adj. arızalı, kusurlu, özürlü, sakat, eksik, bozuk, çatlak

FLAWLESS : English Turkish

adj. kusursuz, defosuz, lekesiz