Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

FLESH : English Turkish

v. çiğ etle beslemek, derisinden eti sıyırmak, ayrıntılarıyla anlatmak

FLESH AND BLOOD : English Turkish

insan doğası, insanlık, nesil, soy, akraba

FLESH AND BONES : English Turkish

et ve kemik, çok ince

FLESH COLOR : English Turkish

ten rengi

FLESH COLORED : English Turkish

ten rengi

FLESH COLOUR : English Turkish

ten rengi

FLESH COLOURED : English Turkish

ten rengi

FLESH FLY : English Turkish

n. et sineği, larvası canlı veya ölü hayvanların etini yiyen sinek

FLESH OUT : English Turkish

v. ayrıntılarıyla anlatmak

FLESH TINTS : English Turkish

n. et renkleri, ten rengi tonları

FLESH WOUND : English Turkish

sıyrık, bere

FLESH-COLORED : English Turkish

pempemsi beyaz, deri rengi

FLESH-EATING : English Turkish

et yiyen, et obur, esas olarak etle beslenen, etçil

FLESHINESS : English Turkish

n. şişmanlık, tombulluk

FLESHING : English Turkish

n. dünyevi/bedensel şeylere adanmış kimse

FLESHINGS : English Turkish

n. balerin pantolonu, ten rengi streç pantolon

FLESHLIKE : English Turkish

adj. et gibi, deri kas ve yağ gibi

FLESHLY : English Turkish

adj. şehvetli, bedensel, dünyevi

FLESHPOT : English Turkish

n. bolluk, lüks hayat

FLESHPOTS : English Turkish

n. bolluk, lüks hayat

FLESHTIGHTS : English Turkish

n. ten rengi streç pantolon, balerin pantolonu

FLESHY : English Turkish

adj. etli, tombul, şişman, semiz, kilolu, et gibi, kemiksiz

FLETCHER : English Turkish

n. yayları ve okları yapan kimse

FLETCHERISM : English Turkish

n. Fletcherism, yemeğini yavaşça ve tamamıyla çiğnemek

FLETCHERIZE : English Turkish

n. Fletcherize etmek, yavaşça ve tamamiyle çiğnemek