Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
FLOWER GARDEN : English Turkish

n. çiçek bahçesi

FLOWER GIRL : English Turkish

çiçekçi kız, nikâhta çiçek taşıyan kız

FLOWER HEAD : English Turkish

ir sap ucundaki küçük çiçekler demeti (kompozit bitkilerde)

FLOWER PEOPLE : English Turkish

n. çiçek çocukları, hipiler

FLOWER PIECE : English Turkish

çiçek resmi

FLOWER SHOP : English Turkish

çiçekçi, çiçek dükkanı, çiçek ve butik teslim satmakta ve/veya teslim etmekte uzmanlaşmış küçük dükkan

FLOWER SHOW : English Turkish

çiçek sergisi

FLOWERAGE : English Turkish

n. çiçekler; çiçekler için kollektif isim

FLOWERBED : English Turkish

n. çiçek bahçesi, çiçek yetiştirilen alan

FLOWERED : English Turkish

adj. çiçekli, çiçek desenli

FLOWERED : English Turkish

suff. çiçekli

FLOWERET : English Turkish

n. küçük çiçek; çiçekçilik

FLOWERINESS : English Turkish

n. çiçeklerle kaplı olmaözelliği; çiçekli desenlerle süslenmiş olma özelliği; süslülük

FLOWERING : English Turkish

adj. çiçekli, çiçek açan, çiçeği bol, parlak dönem

FLOWERING PLANT : English Turkish

n. çiçek açan bitki

FLOWERLESS : English Turkish

adj. çiçeksiz

FLOWERPECKER : English Turkish

n. ağaçlarda yaşayan ve güneydoğu Asya ve Avustralya'ya özgü ötücüler ailesine mensup çeşitli küçük renkli ötücü kuşlar

FLOWERPOT : English Turkish

n. saksı

FLOWERS : English Turkish

n. (Kimya) süblimleştirme işleminden sonra mineral madde olan ince toz; süblimleştirilmiş ilaç

FLOWERS OF SPEECH : English Turkish

süslü konuşma

FLOWERY : English Turkish

adj. çiçekli, çiçeklerle kaplı, çiçeksi, çiçek desenli, süslü

FLOWERY LANGUAGE : English Turkish

süslü ifadeler ve kelimelerle dolu dil

FLOWERY PERFUME : English Turkish

n. çiçeksi parfüm

FLOWERY STYLE : English Turkish

süslü stil, açırı derecede süslenmiş tarz

FLOWING : English Turkish

adj. akan, akıcı, kolay, dökümlü, dalgalı, kullanışlı (gemi)