Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
FRAMED HIM : English Turkish

ona komplo hazırladı, ona tuzak kurdu

FRAMELESS : English Turkish

adj. kadrsız, çerçevesiz, çerçevesi olmayan; desteksiz

FRAMER : English Turkish

n. kurucu, tasarlayan, çatısını oluşturan, çerçeveleme sistemi

FRAMES : English Turkish

n. çerçeveler, optik lensler için ince metal veya plastik çerçeve

FRAMES PER SECOND : English Turkish

saniyedeki kare sayısı, video veya film karelerinin ayrı ayrı çekildikleri veya gösterildikleri hız ölçümü

FRAMESAW : English Turkish

n. hızar, bir araya ayarlanmış veya birleştirilmiş parçalardan oluşan herhangi bir nesne; bünye; yapı; bir kişinin fiziksel yapısı veya bünyesi; fiziksel yapı

FRAMEWORK : English Turkish

n. iskelet, çatı, yapı, kadro, sistem

FRAMEWORK AGREEMENT : English Turkish

çerçeve anlaşması, genel pazarlık veya anlaşma; işveren ve işçi sendikaları arasında iş sözleşmesi

FRAMEWORK AGREEMENTS : English Turkish

çerçeve anlaşmaları, işveren ve işçi sendikası tarafından anlaşmaya varılan temel çalışma ilkeleri

FRAMEWORK CONVENTION ON CLIMATE CHANGE : English Turkish

İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi, FCCC, UNFCCC, küresel ısınma ile mücadeleyle ilgili sera gazının akışını azaltmak amacıyla 1992’de Rio de Janeiro’da düzenlenen Birleşmiş Milletler Çevre ve Gelişme Konferansı’ nda kabul edilen uluslararası çevre antlaşması

FRAMING : English Turkish

n. iskelet, çerçeve, karkas; çerçeveleme

FRAN : English Turkish

n. Fran, erkek ismi (Francis isminin bir şekli); kadın ismi (Frances isminin bir şekli)

FRANC : English Turkish

n. Franc, soyadı; Fransa'da eski para birimi

FRANC : English Turkish

n. frank

FRANC ALEU : English Turkish

n. franc aleu, (Fransızca) "feodal kanun", tam mülk, bir derebeyine herhangi bir yükümlülük veya harcı olmadan bağımsız olarak sahip olunan mülk

FRANC TIREUR : English Turkish

n. çeteci, akıncı

FRANC-TIREUR : English Turkish

n. çeteci asker, (Fransızca) "hafif atıcı", hafif piyade birliği askeri; (Fransız Ordusunda) uzman atıcı, keskin nişancı

FRANCE : English Turkish

n. Fransa

FRANCE SQUARE : English Turkish

France Meydanı, Kudüs'te bulunan şehir meydanı (İsrail)

FRANCE TELECOM : English Turkish

France Telekom, önde gelen Fransız telekomünikasyon şirketi (İnternet ve telefon hizmetleri sağlayıcısı)

FRANCES : English Turkish

n. Frances, kadın ismi

FRANCES ELIZABETH CAROLINE WILLARD : English Turkish

n. Frances Elizabeth Caroline Willard, Frances Willard (
1898), kadınlara oy hakkının sağlanmasını onaylayan Amerikalı devrimci, ılımlılığın ve kadınların oy kullanma hakkının savunucusu

FRANCES GUMM : English Turkish

n. Frances Gumm, Judy Garland'ın doğum ismi (
1969), en çok "Oz Büyücüsü"ndeki rolü ile hatırlanan Amerikalı ödül kazanan kadın oyuncu ve şarkıcı

FRANCES WILLARD : English Turkish

n. Frances Willard, Frances Elizabeth Caroline Willard (
1898), Amerikalı devrimci, ılımlılığın ve kadınların oy kullanma hakkının savunucusu

FRANCESCO PETRARCA : English Turkish

n. Francesco Petrarca, Francesco Petrarch (
1374), aşk şiirleri ile ünlü olan İtalyan hümanist ve şair Francesco Petrarch|Francesco /Petrarch$525385$ $WI_FREQUENCY:3 $WI_POS:48 Francesco Petrarch, Francesco Petrarca (
1374), aşk şiirleri ile ünlü olan İtalyan hümanist ve şair