English Turkish
GAMMON : English Turkish
v. aldatmak, kandırmak, dolandırmak, tavlada yenmek, boş konuşmak
GAMMONING : English Turkish
n. gammoning, gemi direğinin ön ipinin yukarı kalmasını önlemek için gemi cıvadrasının başına kadar bağlı olduğu ip veya demir (Denizcilik); birinden çıkar sağlama veya kandırma eylemi
GAMMY : English Turkish
adj. sakat, aksak
GAMOGENESIS : English Turkish
n. gamojenez, eşeyli üreme (Biyoloji)
GAMOGENETIC : English Turkish
adj. gamojenez ile ilgili, eşeyli üreme ile ilgili; eşeyli üreme ile çoğaltan
GAMOGENETICALLY : English Turkish
adv. üreme yolu ile, cinsel reprodüksiyon ile, eşeyli üreme yoluyla
GAMONE : English Turkish
n. gamon, üreme hücresi salgılama (Biyoloji)
GAMP : English Turkish
n. işe yaramaz şemsiye, yaşlı ve yararsız hastabakıcı
GAMUT : English Turkish
n. gam [müz.], uçtan uca dizi, baştan sona her şey
GAMY : English Turkish
adj. cesur, gözüpek, av eti
GAMY TASTE : English Turkish
n. av eti tadı
GAN OR : English Turkish
Gan Or, güney Gazze’de dini moshav yerleşim yeri
GAN SHMUEL : English Turkish
Gan Shmuel, Hadera şehrine yakın olan kibutz (İsrail)
GANDA : English Turkish
n. Ganda, Uganda'da konuşulan Bantu dili, Luganda
GANDER : English Turkish
n. kaz, erkek kaz, ahmak, bakış, göz atma
GANDHI : English Turkish
n. Gandhi, Hint soyadı; Mohandas "Mahatma" Gandhi (
1948), Hindistanlı milliyetçi, Hindu ruhani lider, sosyal devrimci; Indira Nehru Gandhi (
1984), Hindistan başbakanı (
1977,
1984)
GANEF : English Turkish
n. hırsız, (Eskenazi dilinde) hırsız (Argo); ahlaksız fırsatçı
GANG : English Turkish
n. ekip, grup, çete, sürü, takım
GANG : English Turkish
v. harekete geçmek, birleşmek
GANG BANG : English Turkish
gang bang, karmaşık bir ürünü hızlı bir şekilde bitirmek için birçok programcı kullanma (Bilgisayar); birkaç kişinin bir kişiyle cinsel ilişkiye girdiği durum (Halk Argosu); toplu tecavüz (Halk Argosu)
GANG BOSS : English Turkish
n. ekip başı, postabaşı
GANG OF FOUR : English Turkish
Gang of Four,
69 yılları arasında olan kültürel devrimdeki rolleri yüzünden Komünist görevliler tarafından tutuklanan dört Çin vatandaşı
GANG OF MURDERERS : English Turkish
caniler çetesi, katiller grubu, şiddet çetesi, kana susamış kabadayılar grubu
GANG OF SMUGGLERS : English Turkish
kaçakçılar çetesi, yasadışı olarak mallar ithal veya ihraç eden insanlar grubu
GANG OF VIRTUE : English Turkish
erdemliler çetesi, aslında kötü oldukları halde hareketlerinin adil ve dürüst olduğunu düşünen insanlar grubu (Conrad'ın "Karanlığın Yüreği" isimli kısa romanından alınan– genellikle siyasetçiler, vs. tanımlamak için kullanılır)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani