English Turkish
GEESE : English Turkish
n. aptallar
GEESE FATTENING : English Turkish
kaz besiciliği, kazları kesmek için besiye çekmek (özellikle ezme yapmak için)
GEET : English Turkish
n. geet, jet, düğümeler ve dekoratif parçalar yapmak için kullanılan çok sert kömür şekli (Eski kullanım)
GEEZ : English Turkish
interj. aman tanrım!, müthiş!, hay Allah! (şaşkınlık haykırışı)
GEEZE BAG : English Turkish
geeze bag, (Argo) yaşlı kimse
GEEZER : English Turkish
n. ilginç ihtiyar, moruk
GEFEN : English Turkish
n. Gefen, soyadı (İbranice)
GEFFREY : English Turkish
n. Geffrey, erkek ismi (Geoffrey isminin bir şekli)
GEFILTE : English Turkish
n. balıklı börek türü, birlikte küçük köfte şeklinde karıştırılmış ve balık suyunda hafif ateşte pişirilmiş taban balığı ve başka malzemelerden oluşan yemek
GEFILTE FISH : English Turkish
gefilte fish, taban balığı köftesi
GEFORCE : English Turkish
n. GeForce, Nvidia tarafından üretilen ekran kartları ve grafik hızlandırıcılar serisi ismi (Bilgisayar)
GEGENSCHEIN : English Turkish
n. karşıgün, (Astronomi) karşıgün, güneş konumunun tam karşısında ekliptiğe yakın gece göğünde sönük ışıldayan işaret
GEHENNA : English Turkish
n. cehennem
GEHRIG : English Turkish
n. Gehrig, soyadı; Henry Louis Gehrig (
1941), ABD’li beysbol oyuncusu, dört defa En değerli Oyuncu Ödülü sahibi olan
GEIGER : English Turkish
n. Geiger, soyadı; Hans Geiger (
1947), Alman fizikçi, Geiger sayacının geliştiricilerinden biri
GEIGER COUNTER : English Turkish
gayger sayacı
GEIGER-MULLER COUNTER : English Turkish
Geiger-Müller sayacı, radyoaktivite varlığını ve yoğunluğunu belirleme cihazı, Geiger sayacı
GEISHA : English Turkish
n. geyşa
GEL : English Turkish
n. jel, jöle, koloit, pelte
GEL : English Turkish
v. jelleşmek, jöleye dönüşmek
GELATE : English Turkish
v. jelleşmek, jöle haline gelmek; pıhtılaşmak; jele dönüşmek
GELATI : English Turkish
n. gelati, dondurma (İtalyanca)
GELATIN : English Turkish
n. jelâtin, jelâtinli patlayıcı
GELATINATION : English Turkish
n. pelteleşme, jelatinizasyon, jelatine dönüşme, jelatine dönüştürme işlemi
GELATINE : English Turkish
n. jelâtin, jelâtinli patlayıcı
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani