Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
GET THE NEEDLE : English Turkish

alınmak

GET THE PICTURE : English Turkish

durumu anlamak, (Argo) tamamen anlamak

GET THE PIP : English Turkish

canı sıkılmak, keyfi yerinde olmamak

GET THE PIPS : English Turkish

sıkılmak, keyfi kaçmak, dert etmek

GET THE PUSH : English Turkish

işten atılmak, kovulmak

GET THE SACK : English Turkish

kovulmak, işten atılmak

GET THE SHOW ON THE ROAD : English Turkish

işleri başlatmak, (Argo) başlamak, koyulmak, başlatmak

GET THE STICK : English Turkish

sopa yemek, fırça yemek, azar işitmek, dayak yemek

GET THE TASTE OF : English Turkish

v. tadını almak

GET THE UPPER HAND : English Turkish

hakimiyet sağlamak, avantaj sağlamak, öne geçmek, üstün çıkmak

GET THE WHIP HAND OF SMB : English Turkish

avantaj sağlamak, üstünlük sağlamak

GET THE WILLIES : English Turkish

v. sinirlenmek, sıkılmak, bıkmak

GET THE WIND UP : English Turkish

korkuya kapılmak

GET THE WORTH OF ONE'S MONEY : English Turkish

v. parasının karşılığını almak

GET THE WRONG SOW BY THE EAR : English Turkish

yanılmak, hata etmek, yanlış anlamak

GET THERE IN THE NICK OF TIME : English Turkish

son anda varmak, kritik zamanda gelmek, tam zamanında varmak, son dakikada gelmek

GET THINGS DONE : English Turkish

v. becermek, başarmak, halletmek

GET THINGS SQUARE : English Turkish

v. işleri yoluna koymak, düzenlemek

GET THINNER : English Turkish

v. incelmek

GET THROUGH : English Turkish

itirmek, geçirmek, başarmak, geçmek, harcayıp bitirmek, sonuçlandırmak

GET TIRED : English Turkish

ıkmak, yorulmak

GET TO : English Turkish

varmak, başlamak, yapıyor bulunmak, dolabı sezmek, dalavereyi anlamak

GET TO FIRST BASE : English Turkish

ilk aşamayı geçmek, (Argo) bir şeyin ilk aşamasında başarılı olmak

GET TO KNOW : English Turkish

öğrenmek, tanımak

GET TO SMOOTH WATER : English Turkish

efaha kavuşmak, kötü bir durumu atlatmak, daha iyi veya daha kolay döneme girmek