Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
GUNSHOT WOUND : English Turkish

n. silâh yarası, kurşun yarası

GUNSHY : English Turkish

adj. silahtan korkan, silahtan korkmuş, ateşlenmiş silah sesinden korkan; güvensiz, tedbirli, kararsız

GUNSLINGER : English Turkish

n. silâhlı soyguncu

GUNSLINGING : English Turkish

n. silahlı olma, silahla ateşlemeye hazır olma durumu; dövüş sırasında silah ateşleme eylemi

GUNSMITH : English Turkish

n. tüfek ustası, silâhçı

GUNSTOCK : English Turkish

n. dipçik

GUNTER : English Turkish

n. gabya çubuğu, gabya yelkeni

GUNTER GRASS : English Turkish

Gunter Grass, (1927'de doğan) Alman yazar ve oyun yazarı

GUNTER'S CHAIN : English Turkish

ölçme zinciri

GUNTER'S SCALE : English Turkish

n. iki kademlik mikyas

GUNWALE : English Turkish

n. küpeşte, borda trizi

GUP : English Turkish

n. gup,(Dövüş Sanatları) siyah kuşağın alt seviyesinde bir başarı belirten Kore derecesi

GUPPY : English Turkish

n. lebistes, şnorkelli denizaltı

GUR : English Turkish

n. Gur, Voltaik, batı Afrika'da konuşulan diller grubu, Nijer-Kongo dilleri ailesinin alt grubu

GURGES : English Turkish

n. gurges, şövalye zırhının bir parçası

GURGITATION : English Turkish

n. girdap gibi kaynama, fokurdayarak kaynama

GURGLE : English Turkish

n. su sesi, şırıltı, çağlama, lıklık

GURGLE : English Turkish

v. şırıldamak, çağlamak, lıkırdamak, ağulamak

GURION : English Turkish

n. Gurion, soyadı; David Ben Gurion (
1973), İsrail'in ilk başbakanı (
1953,
1963)

GURKHA : English Turkish

adj. Gurka, Nepal'de yaşayan Rajputs etnik grubuna ait olan Hindu halkına ait ya da onunla ilgili olan; İngiliz ya da Hindistan ordusunda Gurka göreviyle ilgili olan

GURKHA : English Turkish

n. Gurka, Nepal'de yaşayan Rajputs etnik grubuna ait olan Hindu halkı üyesi; İngiliz ya da Hindistan ordusunda görev yapan Nepalli asker

GURNARD : English Turkish

n. kırlangıçbalığı, deniz dibinde yavaş yavaş ilerleyen ve parmağa benzer göğüs yüzgeci olan kıyı balığı, sea robin

GURNET : English Turkish

n. gurnet, büyük ve başaklı kafası olan Avrupa’ya özgü deniz balığı

GURNEY : English Turkish

n. sedye, hasta nakletmek için kullanılan tekerlekli sedye

GURU : English Turkish

n. guru, hintli bilge, hintli ruhani lider