English Turkish
ANNULUS : English Turkish
n. halka
ANNUM : English Turkish
n. yıllık, (Latince) yıl
ANNUNCIATE : English Turkish
v. duyurmak, ilan etmek, bildirmek
ANNUNCIATION : English Turkish
n. Bildiri; Cebrail meleğin Meryem Ana’ya İsa peygamber’in vücut bulmasını bildirmesi; bu bildiri anısına yapılan Kilise tatil günü
ANNUNCIATION : English Turkish
n. haber verme, ilan, duyuru
ANNUNCIATION DAY : English Turkish
n. cebrail'in hazreti meryem'e haber ulaştırdığı gün
ANNUNCIATOR : English Turkish
n. sinyâl tablosu
ANNUNCIATORY : English Turkish
adj. ilan eden, ifade eden, bildiren
ANNUS MIRABILIS : English Turkish
n. Mükemmel Yıl; (Latince) 1905 yılı, Albert Einstein’ın tezini ve 4 önemli yazısını yayımladığı ve tüm çağdaş fizik için bir platform kurduğu "mucizevi yılı"
ANNUS MIRABILIS : English Turkish
n. mükemmel yıl, (Latince) "olağanüstü yıl", "harika yıl", fevkalade yıl, (örneğin: " Geçen yıl benim firmam için mükemmel bir yıldı”; kaderi belirleyen yıl
ANOA : English Turkish
n. anoa, kısa dimdik sivri boynuzları olan küçük bizon (Selebes ve Filipinler’e özgü), Selebes yaban öküzü
ANODAL : English Turkish
adj. anotsal, artıuç ile ilgili (artı yüklü elektrot)
ANODALLY : English Turkish
adv. anotsal şekilde, anotsal biçimde
ANODE : English Turkish
n. anot, pozitif kutup, artı uç
ANODIC : English Turkish
adj. anotsal, pozitif kutup ile ilgili, kutupsal; artı yüke ile ilgili
ANODICALLY : English Turkish
adv. anotsal şekilde, anotsal biçimde
ANODISATION : English Turkish
n. anotlama, koruyucu oksit tabakası ile metal kaplama işlemi (elektrolitik araçlar kullanarak)
ANODISE : English Turkish
v. anotlamak, elektrolitik araçlar kullanarak koruyucu oksit tabakası ile metal kaplamak (ayrıca anodize)
ANODIZATION : English Turkish
n. anotlama, koruyucu oksit tabakası ile metal kaplama işlemi (elektrolitik araçlar kullanarak)
ANODIZE : English Turkish
v. anotlamak
ANODONTIA : English Turkish
n. anodonti, dişlerin yokluğu
ANODYNE : English Turkish
n. sakinleştirici ilâç, ağrı kesici ilâç
ANODYNE : English Turkish
adj. uyuşturucu, sakinleştirici, yatıştırıcı, rahatlatıcı
ANOESIA : English Turkish
n. anoezi, algılayamama veya anlayamama, geri zekâlılık (Psikoloji)
ANOETIC : English Turkish
adj. haberi olmayan, farkında olmayan, algılayamayan ve anlayamayan (Psikoloji)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani