Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
HUMBLE : English Turkish

adj. alçakgönüllü, mütevazi, alçak, nâçiz, basit

HUMBLE BEE : English Turkish

n. babmul arısı, büyük ve tüylü bir arı (iğnesiz)

HUMBLE PIE : English Turkish

n. geçmişte hayvanların (geyik domuz vs gibi) yenilebilir iç organlarından yapılan börek

HUMBLE PLANT : English Turkish

n. küstümotu

HUMBLE REQUEST : English Turkish

alçakgönüllü talep, mütevazi istek, küçük rica

HUMBLE WISH : English Turkish

alçakgönüllü istek, mütevazi istek, küçük dilek

HUMBLEBEE : English Turkish

n. hezen arısı, yabanarısı, tüylü dev arı

HUMBLED : English Turkish

adj. mütevazi hale getirilmiş, basitleştirilmiş; statüsü düşürülmüş, konumu indirgenmiş; daha az gururlu ve daha az önemli hissettirilmiş

HUMBLENESS : English Turkish

n. alçakgönüllülük, tevazu

HUMBLY : English Turkish

adv. basit bir şekilde, yalın bir şekilde; alçakgönüllü bir şekilde, mütevazi bir şekilde; kuzu gibi, kuzu kuzu, uysal bir şekilde

HUMBUG : English Turkish

n. hile, riyakârlık, üçkâğıt, şarlatan, üçkâğıtçı, nane şekeri

HUMBUG : English Turkish

v. aldatmak, kazık atmak, üçkâğıtçılık yapmak

HUMBUGGER : English Turkish

n. dümenci, dümen çeviren, numara yapan, dalavereci, hilekâr, kazıkçı

HUMBUGGERY : English Turkish

n. dümencilik, dümen çevirme, numara yapma, dalavere, hilekârlık, kazıkçılık

HUMDINGER : English Turkish

n. mükemmel kimse, olağanüstü şey

HUMDRUM : English Turkish

adj. tekdüze, monoton, sıkıcı

HUMDRUM : English Turkish

n. sıkıcı lâf, can sıkıcı tip, monoton şey

HUMDRUM EXISTANCE : English Turkish

n. monoton hayat

HUME : English Turkish

n. Hume, soyadı; David Hume (
1776), İskoçyalı tarihçi ve filozof; New York eyaletinde bir kasaba (ABD)

HUMECT : English Turkish

v. ıslatmak; rutubetlendirmek, rutubetli hale getirmek, nemlendirmek

HUMECTANT : English Turkish

n. nemlendirici

HUMECTATION : English Turkish

n. nemlendirme, nemli olma

HUMERAL : English Turkish

adj. kol kemiğine ait, omuz

HUMERUS : English Turkish

n. kol kemiği, pazı kemiği, omuz ile dirsek arasındaki kemik

HUMIC : English Turkish

adj. humusa ait veya humus ile ilgili, humusa özgü, organik maddeleri zengin toprak ile ilgili; humusta bulunan, humus içeriğinde bulunan