Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
J.M.E. BAUDOT : English Turkish

J.M.E. Baudot, Jean Maurice Emile Baudot (
1903), Badudot telgraf kodunu tasarlayan Fransız mühendis

J.P. : English Turkish

sulh hakimi, çok sınırlı yargısal yetkisine sahip olan kamu görevlisi

J.R.R. TOLKIEN : English Turkish

n. J.R.R. Tolkien, John Ronald Reuel Tolkien (
1973), Güney Afrika doğumlu İngiliz Profesör, "The Hobbit" ve "Yüzüklerin Efendisi" dahil birçok kurgu hikayesinin yazarı

J/A : English Turkish

ortak hesap, iki ya da daha fazla sahip tarafından paylaşılan banka hesabı

J/K : English Turkish

sadece şaka yapıyorum, şaka yapıyorum, ciddi değilim (İnternet)

J2EE : English Turkish

J2EE, büyük şirketlerde ana bilgisayar ölçekli programlama için tasarlanmış olan Java platformu

JAAGSIEKTE : English Turkish

n. koyunlarda oluşan kronik akciğer hastalığı (virüsün yol açtığı)

JAAGZIEKTE : English Turkish

n. jaagsiekte, koyunlarda oluşan kronik akciğer hastalığı (virüsün yol açtığı)

JAAL-GOAT : English Turkish

ir keçi türü, bir hayvan türü

JAB : English Turkish

n. dürtme, batırma, saplama, yumruk, aşı, iğne

JAB : English Turkish

v. dürtmek, batırmak, saplamak

JABBAR : English Turkish

n. Jabbar, soyadı; Kareem Abdul Jabbar (1947'de Lew Alcindor olarak doğan), ünlü profesyonel basketbol oyuncusu, Milwaukee Bucks ve Los Angeles Lakers şampiyonluk takımları üyesi

JABBER : English Turkish

n. hızlı konuşma

JABBER : English Turkish

v. hızlı konuşmak, çabuk ve anlaşılmaz konuşmak, ağzında yuvarlamak

JABBER WOCKY : English Turkish

n. saçma, zırva, anlamsız söz

JABBERER : English Turkish

n. geveze kimse, lafebesi kimse, hızlı konuşan kimse

JABBERING : English Turkish

adj. hızlı konuşan, çabuk ev anlaşılmaz bir şekilde konuşan, saçma sapan konuşan, tutarsızca konuşan

JABBERING : English Turkish

n. geveze kimse, konuşkan kimse, hızlı konuşan kimse; anlaşılması zor hızlı ve gürültülü konuşma, laklak

JABBERINGLY : English Turkish

adv. hızlı konuşarak, konuşkan bir şekilde, çabuk ve anlaşılmaz bir şekilde

JABBERWOCK : English Turkish

n. abuk sabuk konuşma, saçma sapan, anlamsız konuşma

JABBERWOCKY : English Turkish

n. saçmalık, abuk sabuk; kelimelere benzeyen anlamsız sesler

JABBERWOCKY : English Turkish

adj. saçma, anlamsız, abuk sabuk

JABBINGLY : English Turkish

adv. ucu keskin bir şeyle dürterek, saplayarak

JABIRU : English Turkish

n. Jabiru, Northern Territory'de bir kasaba (Avustralya)

JABIRU : English Turkish

n. bir leylek türü, siyah boynu ve yukarı doğru çevrilmiş gagası olan büyük leylek (Avustralya ve Hindistan’a özgü); beyaz tüyleri ve çıplak kafası olan büyük tropikal leylek (Orta ve Güney Amerika’ya özgü)