Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

JULIANA : English Turkish

n. Juliana kadın ismi; soyadı; Juliana Luise Emma Maria Wilhelmina (
2004) yerini kızı Beatrix’e bırakarak yetkisinden vazgeçen ve 1948’den 1980’e kadar yöneten Hollanda Kraliçesi

JULIE : English Turkish

n. Julie, kadın ismi

JULIE ANDREWS : English Turkish

n. Julie Andrews , ( 1935 doğumlu) "Mary Poppins" ve “Neşeli Günler” deki rolleriyle ünlü olan İngiliz kadın oyuncu ve şarkıcı

JULIE CHRISTIE : English Turkish

n. Julie Christie, (1941 doğumlu) "Doktor Zhivago" filminde başrolde oynayan İngiliz sinema oyuncusu

JULIEN : English Turkish

n. Julien, erkek ismi

JULIENNE : English Turkish

n. Julienne, kadın ismi

JULIENNE : English Turkish

n. bir tür sebze çorbası

JULIENNE : English Turkish

adj. ince dilimlere kesilmiş (sebzeler hakkında)

JULIET : English Turkish

n. Juliet, kadın ismi

JULIETTE : English Turkish

n. Juliette, kadın ismi; Georgia’da kasaba (ABD)

JULIETTE BINOCHE : English Turkish

n. Juliette Binoche, (1964 doğumlu) 1996 yapımı “İngiliz Hasta” filminde oynayan Paris doğumlu Fransız oyuncu

JULIS : English Turkish

n. Julis, İsrail’de Dürzi köyü

JULIUS : English Turkish

n. Julius, erkek ismi; eski Roma’da soyadı

JULIUS CAESAR : English Turkish

Julius Caesar (M.Ö. 100? – M.Ö.44) Romalı devlet adamı ve general

JULIUS ERVING : English Turkish

Julius Erving, "Dr. J" (1950 doğumlu), ünlü eski basketbol oyuncusu, NBA’de tüm zamanların önde gelen skorcularından biri

JULIUS F. COHNHEIM : English Turkish

n. Julius F. Cohnheim, Julius Cohnheim (
1884), patoloji uzamanı olan Alman histolojist ve fizyolog

JULIUS NESSLER : English Turkish

n. Julius Nessler, (
1905) bir çözeltide amonyak tanımlaması yöntemi icat eden Alman kimyager

JULY : English Turkish

n. temmuz

JUMAR : English Turkish

n. aşağıdan ağırlık uygulandığı zaman halatı çeken dağcılar tarafından kullanılan mekanik alet tutturucu veya kıskaç

JUMBAL : English Turkish

n. düzensiz karışım, şekler kaplamalı halka şeklindeki küçük kek

JUMBIE : English Turkish

n. hayalet, ruh (Karayıp Adalarında kullanılan terim)

JUMBLE : English Turkish

n. karmakarışık şey, karışık iş

JUMBLE : English Turkish

v. karıştırmak, karmakarışık etmek, karışmak

JUMBLE SALE : English Turkish

yardım kermesi, kullanılmış ufak tefek satışı

JUMBLE TOGETHER : English Turkish

karıştırmak, karmakarışık etmek, karışmak