Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
KAHALANI : English Turkish

n. Kahalani, soyadı; Avigdor Kahalani (1944 doğumlu), İsrail politikacısı ve İsrail Parlamentosu’nun eski üyesi

KAHANA : English Turkish

n. Kahana, soyadı

KAHANA HAI MOVEMENT : English Turkish

Kahana Hai hareketi, radikal siyasi hareket

KAHANE : English Turkish

n. family name; Rabbi Meir Kahane (right-wing Jewish extremist, founder of the Kach political movement in Israel)

KAHLIL GIBRAN : English Turkish

Kahlil Gibran, (
1931) “Kâhin”in yazarı Lübnan doğumlu yazar ve sanatçı

KAHLUA : English Turkish

n. Kahlua, Meksika’da üretilen tatlımsı kahve aromalı likör Kahn$41998$ $WI_FREQUENCY:31 $WI_POS:48 Kahn, soyadı (İbranice)

KAHUNA : English Turkish

n. Hawaiili büyücü doktor, Hawaii papazı; (Argo) önemli kimse, kodaman

KAI : English Turkish

n. (Resmi olmayan) yiyecek (Yeni Zelanda’da kullanılan terim)

KAIF : English Turkish

n. kaif, esrar (genellikle Kuzey Amerika’da kullanılan terim)

KAIL : English Turkish

n. kıvırcık lâhana

KAILYARD : English Turkish

n. bostan, sebze bahçesi, yemek yapmak için kullanılan sebzeler ve bitkiler yetiştirilen bahçe (İskoçya)

KAINITE : English Turkish

n. kainit, suni gübre

KAINO : English Turkish

pref. yeni

KAIROS : English Turkish

n. (Yunancadan gelen) doğru zaman, uygun zaman

KAISER : English Turkish

n. imparator, kayser

KAISER PERMANENTE : English Turkish

l Kaiser Permanente, Amerika Birleşik Devletleri’nin en büyük özel sağlık hizmetleri örgütü

KAITAIA : English Turkish

n. Kaitaia , Yeni Zelanda’da bir kasaba

KAIZEN : English Turkish

n. bir kişinin özel ve mesleki hayatındaki başarılı ve artan gelişme gereksinimini belirten Japon iş felsefesi

KAKA : English Turkish

n. yeni zelanda papağanı

KAKAPO : English Turkish

n. baykuş papağanı

KAKEMONO : English Turkish

n. kakemono, ipek üzerine yapılan japon resmi

KAKI : English Turkish

n. Asya’ya özgü meyve veren yaprak döken ağaç, Japon hurma ağacı; Japon hurma ağacının büyük kırmızı veya turuncu meyvesi; Yeni Zelanda’da bulunan bir parça siyah kıyı koşarı (Zooloji)

KAKISTOCRACY : English Turkish

n. mümkün olan en kötü kişiler tarafından kurulan hükümet

KALACHAKRA : English Turkish

n. Kalachakra, Budist zaman çarkı, zaman ile tasvir edilmiş olan Budist ilahi varlıklarını resmeden dairesel figür

KALAHARI : English Turkish

n. Kalahari, güneybatı Afrika’da bulunan bir çöl