English Turkish
ARCHEGONIATE : English Turkish
adj. arkegon ile ilgili,(Botanik) arkegona ait (eğreltiotlarında ve yosunda bulunan dişi üreme organı)
ARCHEGONIUM : English Turkish
n. arkegon, eğreltiotlarında ve yosunda bulunan dişi üreme organı (Botanik)
ARCHENEMY : English Turkish
n. baş düşman; şeytan
ARCHENTERON : English Turkish
n. arkenteron, ilk bağırsaklar (Embriyoloji)
ARCHEOCYTE : English Turkish
n. arkeosit, süngerlerde bulunan hücre türü (Zooloji)
ARCHEOLOGIC : English Turkish
adj. arkeolojik, kazıbilimsel
ARCHEOLOGICAL : English Turkish
adj. arkeolojik, kazıbilimsel
ARCHEOLOGICAL EXCAVATIONS : English Turkish
arkeolojik kazılar, ilk insanların yaptıkları sanat eserlerini geri kazanmak için tasarlanan kazı, arkeolojik araştırma için yürütülen kazı
ARCHEOLOGICAL FINDS : English Turkish
arkeolojik bulgu, arkeolojik kazı sırasında bulunan ilk insanların yaptıkları sanat eserleri
ARCHEOLOGICAL MUSEUM : English Turkish
arkeoloji müzesi, arkeolojik kazılar sırasında bulunan ilk insanların yaptıkları sanat eserlerini sergileyen müze
ARCHEOLOGICAL REMAINS : English Turkish
arkeolojik kalıntılar, tarihi yıkıntılar
ARCHEOLOGICAL SITE : English Turkish
sit alanı, arkeolojik kazının yapıldığı ve yapılmış olduğu yer, ilk insanların yaptıkları eski sanat eserleri içeren yer
ARCHEOLOGIST : English Turkish
n. arkeolog, kazıbilimci
ARCHEOLOGY : English Turkish
n. arkeoloji, kazıbilim
ARCHEOZOIC : English Turkish
adj. arkeozonik, en eski jeolojik çağ ile ilgili
ARCHER : English Turkish
n. okçu
ARCHER : English Turkish
n. kavis [astr.], yay burcu [astr.], yay [astr.], nişançı [astr.]
ARCHER DANIELS MIDLAND : English Turkish
Illinois merkezli Amerikan tarımsal metalar şirketi, tarımsal ürünlerin dünya çapındaki işleyicisi ve dağıtıcısı
ARCHERFISH : English Turkish
n. okçu balık, üzerlerine ağzından su püskürterek vuran böcek avlayan balık
ARCHERY : English Turkish
n. okçuluk, okçular
ARCHESPORE : English Turkish
n. archespore, sporları oluşturan ilkel hücreler (Botanik)
ARCHESPORIUM : English Turkish
n. archesporium, spor üreten hücreler yaratan hücre (Botanik)
ARCHETYPAL : English Turkish
adj. örnek teşkil eden, prototipe ait veya ilgili (ilk örnek, prototip, numune)
ARCHETYPE : English Turkish
n. prototip, ilk örnek, model
ARCHETYPIC : English Turkish
adj. prototipik, prototip özellikleri olan (ilk örnek, prototip, numune)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani