English Turkish
KINESIC : English Turkish
adj. beden dilini inceleyen bilime ait veya ilgili, vücut dilinin iletişim aracı olarak incelenmesi ile ilgili
KINESICS : English Turkish
n. vücut dilini inceleyen bilim
KINESIOLOGIC : English Turkish
adj. hareket bilimle ilgili, kineziyolojiye ait veya ilgili, kas hareketlerini inceleyen bilim dalıyla ilgili
KINESIOLOGICAL : English Turkish
adj. hareket bilimle ilgili, kineziyolojiye ait veya ilgili, kas hareketlerini inceleyen bilim dalıyla ilgili
KINESIOLOGY : English Turkish
n. kineziyoloji, kas hareketlerini inceleyen bilim dalı
KINESIS : English Turkish
n. kinezi, bir organizmanın uyarıcıya karşılık olarak hareket etmesi
KINESTHESIA : English Turkish
n. kinestezi, hareket duyusu, devinduyum
KINESTHESIS : English Turkish
n. devinduyum, hareketi hissetme yeteneği, hareket duyusu (kaslarda, kirişlerde, vs.)
KINESTHETIC : English Turkish
adj. devinduyumsal, devinduyuma ait veya ilgili (hareket duyusu)
KINESTHETICALLY : English Turkish
adv. devinduyumsal olarak, devinduyumsal bir şekilde, devinduyum aracılığı ile (hareket duyusu)
KINETIC : English Turkish
adj. kinetik, hareketle ilgili
KINETIC ART : English Turkish
kinetik sanat, devinim veya hareket içeren herhangi bir sanat türü
KINETIC ENERGY : English Turkish
kinetik enerji, hareket ile üretilen enerji
KINETIC THEORY : English Turkish
kinetik teori, tüm cisimlerin hareket eden küçük parçacıklardan oluştuklarını belirten teori
KINETICS : English Turkish
n. kinetik bilimi
KINETOGRAPH : English Turkish
n. kinetograf, kinetoskop için resim çeken kamera (eski hareketli resim çekme aygıtı)
KINETOGRAPHIC : English Turkish
adj. kinetografa ait veya ilgili, kinetoskop için resim çeken kameraya ait veya ilgili (eski hareketli resim çekme aygıtı)
KINETOSCOPE : English Turkish
n. kinetoskop, haraketli kaydetmek için birbirini izleyen resimler çeken Edison tarafından icat edilen aygıt
KINETOSIS : English Turkish
n. vücudun hareket etmesiyle ortaya çıkan durum (örn.: deniz tutması)
KINFOLK : English Turkish
n. hısım, akraba, kan bağı, akrabalık
KINFOLKS : English Turkish
n. hısım, akraba, kan bağı, akrabalık; aile
KING : English Turkish
n. bir soyadı; Martin Luther King (
1968), Amerikalı Baptist vaiz, ABD'de insan hakları hareketi liderlerinden biri, Nobel Ödülü sahibi
KING : English Turkish
n. kral, papaz, şah, dama, en büyük boy yatak
KING ABDULLAH II : English Turkish
Kral II. Abdullah, ( 1962 doğumlu) 1999 yılında Kral Hüseyin'in ölümünün ardından Ürdün Haşimi Krallığını'nın kralı
KING BED : English Turkish
n. büyük boy yatağı
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani