English Turkish
KYANITE : English Turkish
n. kiyanit, siyanit, mavi yeşil neredeyse renksiz silikat minerali
KYAT : English Turkish
n. Burma’da sikke ve para birimi
KYBOSH : English Turkish
n. engel olan bir şey, durduran veya engelleyen bir şey (Resmi olmayan); saçmalık (Argo)
KYIV : English Turkish
n. Kiev, Kyyiv, Ukrayna'nın başkenti
KYLOE : English Turkish
n. uzun tüylü küçükbaş hayvan
KYMOGRAPH : English Turkish
n. kimograf, sıvı basıncındaki değişiklikleri ölçen ve grafik şeklinde kaydeden aygıt
KYMOGRAPHIC : English Turkish
adj. kimografik, kimografa ait veya ilgili olan (sıvı basıncını ölçen aygıt)
KYMOGRAPHY : English Turkish
n. kimografi, sıvı basıncındaki değişikliklerin kimograf aracılığı ile ölçümü
KYOHO : English Turkish
n. kabuğu mor Japon üzümü
KYOTO : English Turkish
n. Kyoto, Japonya'da bir şehir, MS. 794 ten 1868'e kadar Japon İmparatorluğu'nun başkenti olan ünlü Japon tarihi kenti; japonya'da vilayet
KYOTO KIMONO YUZEN INC. : English Turkish
n. Kyoto Kimono Gelinlik Şirketi, faaliyet alanı gelinlik aksesuarları ve kimono satışları olan kimono kreasyonları üzerine çalışan Tokyo (Japonya) merkezli Japon şirketi
KYOTO PROTOCOL : English Turkish
n. küresel ısınmayla mücadele etmek adına sera gazı salınımının azaltılmasını sağlamak için Aralık 1997 yılında Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ile benimsenen küresel ısınmayı önlemeye yönelik uluslararası sözleşme
KYPHOSCOLIOSIS : English Turkish
n. kifoskolyoz, omurganın içe ve yana doğru eğildiği normal dışı durum (Tıp)
KYPHOSCOLIOTIC : English Turkish
adj. kifoskolyoz ile ilgili, omurganın içe ve yana doğru eğildiği normal dışı duruma ait veya ilgili (Tıp)
KYPHOSIS : English Turkish
n. kifoz, omurganın içe doğru eğildiği ve sırtın üst kısmında çıkıntıya neden olan normal dışı durum, kamburluk (Tıp)
KYPHOTIC : English Turkish
adj. kifotik, kambur, aşırı derecede belkemiği eğriliği olan (Tıp)
KYRGYZ : English Turkish
adj. Kırgız, Kırgızistan veya Kırgızistan’da yaşayan insanlara ait veya ilgili olan
KYRGYZSTAN : English Turkish
n. güney Asya'da bulunan bir ülke (eski Sovyetler Birliği'nin bir parçası)
KYRIE : English Turkish
n. "Tanrı günahlarımızı bağışlasın" ifadesinin bir bölümü ("Tanrı bize merhamet göstersin"
Katolik bir duadan)
KYRIE ELEISON : English Turkish
(Yunanca) "Tanrı günahlarımızı bağışlasın" (Rum Ortodoks, Katolik ve Anglikan Kiliselerince kullanılan kısa dua)
KYYIV : English Turkish
n. Kiev, Kyiv, Ukrayna'nın başkenti
L : English Turkish
n. l, İngiliz alfabesinin 12’nci harfi
L L COOL J : English Turkish
n. (1968'de James Todd Smith olarak doğan) Amerikalı rap sanatçısı ve sinema oyuncusu
L'ANSE AUX MEADOWS : English Turkish
L'Anse aux Meadows, Newfoundland'da (Kanada) milli park, Yeni Dünya'da bilinen en eski Avrupa kolonisi olan 11'inci yüzyıl Viking koloni yerleşim yeri
L'AQUILA : English Turkish
n. L'Aquila, orta İtalya'da Abruzzi'nin başkenti
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani