Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
LAST TIME : English Turkish

son kez, en son, şimdiye en yakın olan zaman

LAST WARNING : English Turkish

son uyarı, son ikaz

LAST WEEK : English Turkish

n. geçen hafta

LAST WEEKEND : English Turkish

n. geçen hafta sonu

LAST WELL : English Turkish

v. iyi dayanmak

LAST WILL : English Turkish

n. son arzu

LAST WILL AND TESTAMENT : English Turkish

n. vasiyetname, vasiyet

LAST WISH : English Turkish

son arzu

LAST YEAR : English Turkish

geçen sene

LAST YEAR'S : English Turkish

geçen yılki

LAST-DITCH EFFORT : English Turkish

n. son çaba, son deneme, çok az zaman kaldığında yapılan girişim

LAST-MINUTE DECISION : English Turkish

son dakika kararı, son dakikada alınan karar

LAST-MINUTE TOUCH : English Turkish

son dakika rötuşu, son onarım, çok az zaman kaldığında yapılan değişiklik

LASTDITCH : English Turkish

adj. son anda yapılan, çaresizlik durumunda mümkün olan son anda yapılan

LASTER : English Turkish

n. geride kalan kimse, sağ kalan kimse; dayanan kimse; ısrarcı olan kimse

LASTEX : English Turkish

n. elastik iplik markası adı

LASTING : English Turkish

n. sağlam ayakkabılık kumaş

LASTING : English Turkish

adj. kalıcı, dayanıklı, sürekli, devamlı

LASTING IMPRESSION : English Turkish

n. kalıcı izlenim

LASTING PEACE : English Turkish

kalıcı barış, uzun süre devam edecek olan barış, daimi barış

LASTINGLY : English Turkish

adv. kalıcı bir şekilde, uzun zaman dilimi boyunca

LASTINGNESS : English Turkish

n. kalıcılık, dayanıklılık, süreklilik, devamlılık

LASTLY : English Turkish

adv. son olarak, nihayet

LASZLO : English Turkish

n. ilk ad; bir soyadı

LASZLO BIRO : English Turkish

n. Ladislao Josef Biro (
1985), Biro tükenmez kaleminin Macar mucidi