Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
LAY A TRAP FOR : English Turkish

v. tuzak kurmak

LAY A WAIT FOR : English Turkish

v. pusu kurmak

LAY A WREATH : English Turkish

çelenk koymak, çiçek koymak, çiçek demeti koymak (mezara)

LAY ABOUT : English Turkish

v. saldırmak

LAY AN AMBUSH : English Turkish

pusu kurmak

LAY AN EGG : English Turkish

v. (Kanada ve Amerikan argosu) dalga geçmek, şaka yapmak

LAY ASIDE : English Turkish

v. bir kenara koymak, kenara koymak, biriktirmek, ertelemek, rafa kaldırmak

LAY BARE : English Turkish

v. açığa çıkarmak, açığa vurmak, ortaya çıkarmak

LAY BROTHER : English Turkish

n. gönüllü çalışan rahip

LAY BY : English Turkish

n. park yeri, araba park etmek için tasarlanmış olan şehir yolu bölümü

LAY BY : English Turkish

v. biriktirmek, bir tarafa koymak, gelece için saklamak; (British) çıkarmak

LAY CLAIM TO : English Turkish

sahip çıkmak

LAY DAYS : English Turkish

yükleme ve boşaltma süresi

LAY DOWN : English Turkish

koymak, yatırmak, bırakmak, kenara koymak, saklamak, başlamak, döşemek, dikmek (bitki), şart koşmak

LAY DOWN A KEEL : English Turkish

gemi yapmaya başlamak, gemi inşa etmeye başlamak

LAY DOWN A SCHEME : English Turkish

plan ortaya koymak, planlamak, plan yapmak, planını çıkartmak, tasarlamak

LAY DOWN ARMS : English Turkish

silâhları bırakmak, teslim olmak

LAY DOWN AS A CONDITION : English Turkish

v. şart koşmak, şart koymak

LAY DOWN CONDITIONS : English Turkish

v. şartları sağlamak

LAY DOWN ONE'S ARMS : English Turkish

v. teslim olmak

LAY DOWN ONE'S HAND : English Turkish

v. elini göstermek, kâğıtlarını göstermek

LAY DOWN ONE'S LIFE : English Turkish

hayatını feda etmek

LAY DOWN THE LAW : English Turkish

v. direktif vermek, yetkili bir şekilde konuşmak

LAY EGGS : English Turkish

yumurtlamak

LAY EMPHASIS : English Turkish

üzerinde durmak, vurgulamak, önemle belirtmek