Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
LEISURE WEAR : English Turkish

n. gündelik giysi, rahat kıyafet

LEISURED : English Turkish

adj. boş zamanı çok olan, çalışmayan, sosyete

LEISURELESS : English Turkish

adj. boş zamanı olmayan, dinlenmek için vakti olmayan

LEISURELINESS : English Turkish

n. acelesizlik, rahatlık

LEISURELY : English Turkish

adj. acelesiz, yavaş

LEISURELY : English Turkish

adv. acele etmeden, yavaş yavaş, sakin sakin

LEITMOTIF : English Turkish

n. ana motif, nakarat, tema

LEITMOTIV : English Turkish

n. ana motif, nakarat, tema

LEJEUNE : English Turkish

n. bir soyadı (Fransızca); John Archer Lejeune (
1942) ABD Deniz Piyadeleri'nin generali

LEK : English Turkish

n. Arnavutluk’ta madeni para ve para birimi; (hayvanlar âlemi) erkek hayvanların çiftleşme döneminde bir araya toplandıkları ve dişileri çekmek için rekabetçi gösteriler yaptıkları kur yapma bölgesi

LEK : English Turkish

v. (hayvanlar âlemi) dişileri çekmek için bir araya gelerek ve kur yaparak rekabetçi gösterilere katılmak

LEKKER : English Turkish

adj. zevkli, eğlenceli, memnuniyet verici, hoşa giden, tatminkar, keyif veren

LEKKER : English Turkish

adv. onaydan geçerek

LEKKING : English Turkish

n. (hayvanlar âlemi) erkek hayvanların dişileri çekmek için rekabetçi gösteriler sergiledikleri çiftleşme ritüeli

LELAND STANFORD : English Turkish

n. (
1893) ABD'li finansör ve siyasetçi, Stanford Üniversitesi'nin kurucusu

LEMAN : English Turkish

n. metres

LEMMA : English Turkish

n. başlık, baş kelime, başta kabul edilmiş teorem

LEMME : English Turkish

(British) bana izin ver, izin verin

LEMMING : English Turkish

n. lemming, yaban sıçanı

LEMMON : English Turkish

n. bir soyadı; Jack Lemmon (
2001), ABD sinema oyuncusu, "Bay Roberts" filmindeki rolü ile en iyi yardımcı oyuncu dalında 1955 Akademi Ödülleri sahibi (ayrıca "Some Like It Hot", "The Apartment" ve "Irma La Douce" da başrol oynadı)

LEMNISCUS : English Turkish

n. lemniskus, beyinde sinir lifleri şeridi (Anatomi)

LEMON : English Turkish

n. limon, değersiz şey, işe yaramaz kimse

LEMON : English Turkish

adj. limon rengi, limonlu, limon

LEMON DAB : English Turkish

n. dere pisisi

LEMON DROP : English Turkish

limon şekeri