Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
LIE DORMANT : English Turkish

hareketsiz yatmak, etkin olmamak, yararlanılmamak

LIE DOWN : English Turkish

yatmak, uzanmak

LIE DYING : English Turkish

v. ölüm döşeğinde olmak

LIE FALLOW : English Turkish

nadasa bırakılmış olmak

LIE HEAVY ON : English Turkish

ağırlık vermek, baskı yapmak, yüklenmek (duygusal veya fiziksel olarak)

LIE HEAVY ON SMB : English Turkish

v. yüklenmek, ağırlık vermek

LIE IN : English Turkish

geç vakte kadar yatmak, loğusa olmak

LIE IN AMBUSH FOR SMB : English Turkish

v. pusu kurmak

LIE IN RUINS : English Turkish

v. mahvolmak, harabeye dönmek

LIE IN TATTERS : English Turkish

mahvolmuş halde olmak, yırtık pırtık durumda bırakılmış olmak, bakımsız kalmış olmak

LIE IN WAIT : English Turkish

pusuya yatmak

LIE IN WAIT FOR : English Turkish

pusu kurmak, pusuya yatmak

LIE LIKE A LOG : English Turkish

itkin bir halde yatmak, çaresiz bir şekilde yatmak, yorgunluk nedeniyle kıpırdamadan yatmak

LIE LOW : English Turkish

saklanmak, gizlenmek, niyetini gizlemek, susup beklemek

LIE OFF : English Turkish

uzakta demirlemek, ara vermek

LIE ON ONE'S BACK : English Turkish

sırtüstü yatmak, sırtı yere(veya başka bir yüzeye) değecek şekilde yatay pozisyonda yatmak

LIE OVER : English Turkish

ertelenmek, sarkmak, muallakta kalmak

LIE SNUG : English Turkish

v. gizli kalmak

LIE STILL : English Turkish

kımıldamamak, hareketsiz yatmak

LIE TO : English Turkish

üzgârı karşısına alıp durmak

LIE UNDER A SUSPICION : English Turkish

v. zan altında kalmak, şüphe edilmek

LIE UP : English Turkish

dinlenmek, istirahat etmek, yatmak, saklanmak, tersanede yatmak

LIE WITH : English Turkish

sevişmek, cinsel ilişkiye girmek

LIEBERMANN : English Turkish

n. bir soyadı

LIEBFRAUMILCH : English Turkish

n. Almanya'da Rhine bölgesinden hafif tatlı beyaz şarap