Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
LINSEED CAKE : English Turkish

n. keten tohumu küspesi

LINSEED OIL : English Turkish

n. bezir yağı, keten yağı

LINSEY WOOLSEY : English Turkish

n. kaba kumaş çeşidi, yün veya pamukla birlikte dokunmuş keten ile dokunmuş olan kaba kumaş

LINT : English Turkish

n. keten tiftiği, pamuk tiftiği

LINT : English Turkish

v. pamuk tiftiğini ayıklamak

LINTEL : English Turkish

n. lento, üst eşik

LINTY : English Turkish

adj. tiftikli

LINUX : English Turkish

n. Linux, kişisel bilgisayarlar için İnternet'ten indirilebilen UNİX benzeri işletim sistemi (Bilgisayar)

LINY : English Turkish

adj. çizgili, kırışık, buruşuk

LION : English Turkish

n. aslan, başarılı ve aranan kimse, cesur kimse, görülmeye değer yerler

LION : English Turkish

n. aslan takımyıldızı [astr.], aslan burcu [astr.]

LION CUB : English Turkish

aslan yavrusu, yavru aslan

LION DANCE : English Turkish

(ayrıca Shishi Mai olarak da bilinir) Çin kökenli geleneksel Japon dansı

LION HEART : English Turkish

n. çok cesur olan insan

LION HEARTED : English Turkish

adj. aslan yürekli

LION HUNTER : English Turkish

ünlülerin katıldığı davetleri düzenleyen kimse

LION TAMER : English Turkish

aslan terbiyecisi

LION'S DEN : English Turkish

n. aslan ini

LION'S SHARE : English Turkish

n. aslan payı, en büyük parça, en iyi parça

LION-HEARTEDNESS : English Turkish

aslan yüreklilik, cesurluk, kahramanlık

LIONEL : English Turkish

n. bir erkek ismi

LIONEL HAMPTON : English Turkish

n. (
2002) en sıradışı Amerikalı Jazz müzisyenlerinden biri

LIONESS : English Turkish

n. dişi aslan

LIONHEARTED : English Turkish

adj. aslan yürekli, mert ve cesur

LIONISE : English Turkish

v. ünlü muamelesi yapmak, dikkat çekmesini sağlamak