Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
NUTRIMENTAL : English Turkish

adj. besinle ilgili, gıda ile ilgili, beslenme ile ilgili

NUTRITION : English Turkish

n. besin, gıda, besleme, beslenme

NUTRITIONAL : English Turkish

adj. beslenme ile ilgili, besin

NUTRITIONAL DEPRIVATION : English Turkish

eslenme yetersizlik, beslenme eksikliği, gıda miktarı veya çeşidi eksikliği

NUTRITIONAL INFORMATION : English Turkish

üretilmiş gıda paketleri üzerinde içindekileri ve besin değerini açıklayan bilgi

NUTRITIONAL TABLE : English Turkish

ir yiyecekte var olan kalorileri vitaminler ve besin maddeleri miktarlarını gösteren tablo

NUTRITIONALLY : English Turkish

adv. beslenme açısından, beslenme ile ilgili olarak

NUTRITIONIST : English Turkish

n. besleme uzmanı, diyetisyen

NUTRITIONIZE : English Turkish

v. genellikle kötü veya sağlıksız olarak düşünülen bir şeyi yenilmesi için sağlıklı hale getirmek

NUTRITIOUS : English Turkish

adj. besleyici, gıdalı

NUTRITIOUSLY : English Turkish

adv. besleyici bir şekilde, besin değeri yüksek olarak, sağlıklı olarak

NUTRITIOUSNESS : English Turkish

n. besleyicilik, şifalılık, sağlık, besleyici olma durumu

NUTRITIVE : English Turkish

adj. besleyici, beslenme, sindirim

NUTRITIVE TRACT : English Turkish

n. sindirim sistemi

NUTRITIVE VALUE : English Turkish

esin değeri

NUTRITIVELY : English Turkish

adv. besleyici bir şekilde, büyüten bir şekilde

NUTRITURE : English Turkish

n. vücudun beslenmeye ilişkin olan durumu (Tıp); besin, beslenme

NUTRUNNER : English Turkish

n. somun sıkma aleti, öğeleri bir araya tutturmak için kullanılan elektrikli alet türü

NUTS : English Turkish

n. taşaklar, hayalar

NUTS : English Turkish

interj. illallah, asla, halt etmişsin

NUTS ABOUT : English Turkish

hayranı olmak, delisi olmak, gerçekten beğenmek

NUTS ABOUT HIM : English Turkish

n. ona hayran, onun için deli oluyor, onun hastası

NUTS AND BOLTS : English Turkish

temel parçalar, temel gerçekler

NUTS TO YOU : English Turkish

interj. halt etmişsin

NUTSHELL : English Turkish

n. kabuk (kuruyemiş), fındık kabuğu