Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

MAGNIFICAT : English Turkish

n. meryemana ilahisi

MAGNIFICATION : English Turkish

n. büyütme

MAGNIFICENCE : English Turkish

n. azamet, görkem, ihtişam

MAGNIFICENT : English Turkish

adj. görkemli, azametli, şahane, muhteşem, olağanüstü güzel

MAGNIFY : English Turkish

v. büyütmek, abartmak, göklere çıkarmak, övmek

MAGNIFYING GLASS : English Turkish

üyüteç, pertavsız

MAGNILOQUENCE : English Turkish

n. tumturaklı konuşma

MAGNILOQUENT : English Turkish

adj. abartılı, mübâlâğalı, büyük

MAGNITOGORSK : English Turkish

n. Rusya'nın güneyinde bulunan bir şehir

MAGNITUDE : English Turkish

n. büyüklük, önem, kadir [astr.]

MAGNOLIA : English Turkish

n. manolya

MAGNUM : English Turkish

n. büyük şişe

MAGNUM OPUS : English Turkish

n. şaheser, en büyük eser

MAGOG : English Turkish

n. Kanada'da bulunan bir şehir; (İncil'den) Japheth'in (Nuh'un üçüncü oğlu) oğlu; İsrail'in düşmanı Gog'ların ülkesi

MAGPIE : English Turkish

n. saksağan

MAGRITTE : English Turkish

n. bir bayan ismi; bir soyadı; Rene Magritte (
1967), Belçikalı ressam

MAGUS : English Turkish

n. rahip (zerdüştlük), yıldız falcısı

MAGYAR : English Turkish

n. macar, macarca

MAGYAR : English Turkish

adj. macar

MAGYARORSZÁG : English Turkish

n. Orta Avrupa'da bir cumhuriyet, Macaristan

MAH JONGG : English Turkish

kazanmak için sıra oluşturulması gereken domino benzeri parçalarla dört kişi tarafından oynanan Çin oyunu

MAHABAD : English Turkish

n. Mahabad, İran'ın kuzeybatısında bulunan bir şehir

MAHABHARATA : English Turkish

n. (Hinduizm) Sanskritçe yazılmış kutsal epik şiir

MAHAJAN : English Turkish

n. soyadı, lakap

MAHALEB : English Turkish

n. mahleb