Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
MARK UP : English Turkish

pahalandırmak, yükseltmek, çizmek

MARKED : English Turkish

adj. işaretli, dikkat çekici, belirgin, mimli

MARKER : English Turkish

n. işaret, keçeli kalem, fosforlu kalem, damga, işaretleyici

MARKET : English Turkish

n. pazar, çarşı, panayır, piyasa, borsa

MARKET : English Turkish

v. pazarlamak, satmak, alışveriş yapmak

MARKET DAY : English Turkish

pazarın kurulduğu gün

MARKET GARDEN : English Turkish

ostan

MARKET PLACE : English Turkish

n. pazar, pazar yeri

MARKET RESEARCH : English Turkish

pazar araştırması

MARKET REVIEW : English Turkish

n. pazar araştırması, borsa cetveli

MARKET VALUE : English Turkish

piyasa değeri

MARKETABLE : English Turkish

adj. satılabilir, pazarlanabilir

MARKETING : English Turkish

n. pazarlama, alışveriş yapma

MARKETING ASSOCOATE : English Turkish

n. pazarlamacı

MARKETING EXECUTIVE : English Turkish

n. satış elemanı

MARKETWATCH : English Turkish

n. finans ve menkul kıymetler borsalarına yönelik dünya çapında web sitesi (CBS televizyonu tarafından finanse edilen)

MARKING : English Turkish

n. işaretleme, işaretler

MARKING INK : English Turkish

çıkmaz mürekkep, sabit mürekkep

MARKS : English Turkish

n. izler

MARKSMAN : English Turkish

n. nişancı, atıcı

MARKSMANSHIP : English Turkish

n. nişancılık

MARKUP : English Turkish

n. fiyat artışı, perakende fiyat farkı

MARL : English Turkish

n. kireçli toprak, marn

MARL : English Turkish

v. kireçli toprak ile gübrelemek, halatı ince halatla sarmak

MARLBOROUGH : English Turkish

n. Wiltshire'da (İngiltere) bir kasaba; Yeni Zellanda'da bir bölge; ABD'de bazı şehirlerin adı; bir soyadı